“VİCDANİ YÖNÜ AĞIR BASAN BİR İŞ YAPIYORUZ”
Bültenimizin bu ayki konuğu Gaziantep Üniversitesi Hastanesi Başhemşiresi Pınar Kıyak oldu.
Başhemşire Pınar Kıyak ile yaptıkları çalışmalardan, gelecek hedeflerinden konuştuk.
Pınar Kıyak, “2004 yılından beri sorumlu hemşire olarak idarecilik görevi icra ediyordum. Bu süreçle birlikte sadece sorumluluğum altındaki sayı arttı. Bu yeni görev ile hastane içerisindeki diğer bölümlerin çalışmalarına da hâkim olma şansını buldum. Her işte olduğu gibi bu süreçte de zorluklar olacak ama her şeyin üstesinden geleceğimize ve geldiğimize inanıyorum” dedi.
Gaziantep Üniversitesi Hastanesi Başhemşiresi Pınar Kıyak ile yaptığımız o röportajla sizlerleyiz…
Öncelikli olarak kendinizden bahsedebilir misiniz?(Doğum yeri, yılı, eğitim süreci)
1973 Kilis doğumluyum. Lisans mezunuyum. 1996 yılında Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde 4 yıl kadın-doğum ve infertilite bölümünde çalıştım. Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde 2000 yılında diyaliz bölümünde göreve devam ettim. Gaziantep Üniversitesi diyaliz bölümünde 2000 yılının ağustos ayında göreve başladım. 2004 yılından sonra diyaliz sorumlu hemşiresi olarak görevime devam ettim. 2020 Kasım ayından bu yana ise başhemşire olarak görevimi icra ediyorum.
Başhemşirelik ve hemşirelik hizmetleri olarak yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
Hemşirelik hizmetlerine bağlı bölümlerimizde hastanemizin vizyonuna ve misyonuna uygun şekilde birim sorumlularının görüş ve önerilerini de dikkate alarak faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Bu doğrultuda gerek hemşirelerimizin gerekse personelimizin daha verimli çalışmasını sağlıyoruz.
GAÜN Hastanesi Başhemşireliği kaç kişilik bir ekipten oluşuyor? Size bağlı olarak çalışan personel sayısı nedir? İşleyişiniz nasıl oluyor?
1 başhemşire, 3 başhemşire yardımcısı ve 4 süpervizör olarak çalışıyoruz. 800 hemşire, 396 temizlik ve hasta bakıcı personeli olarak hizmet veriyoruz.
Bulunduğumuz pandemi döneminde nasıl bir işleyişiniz oldu? Bu dönemdeki yoğunluğunuzdan, işleyişten bahseder misiniz?
Pandemi döneminde ayrı bir binada pandemi ekibi kurularak poliklinik ve klinik hizmeti verildi. Bu süreçte bir organizasyon şeması içinde en hızlı çözüm yolları üretilerek işleyiş sağlandı.
Hemşirelerin eğitimi konusunda ne tür faaliyetler yapılıyor? Bahsedebilir misiniz?
Göreve yeni başlayan hemşireler için uyum, görevdeki hemşireler için ise hizmet içi eğitim programları düzenleniyor. Ayrıca sertifika eğitimleri de düzenlenerek daha kalifiye bireyler yetiştirilmesine katkı sağlanıyor.
Bu zamana dek hemşire olarak görev yapıyordunuz. Şimdi bir idari görevi yürütmektesiniz. Görevin size kattıkları nelerdir? Zorlukları neler?
2004 yılından beri sorumlu hemşire olarak idarecilik görevi icra ediyordum. Bu süreçle birlikte sadece sorumluluğum altındaki sayı arttı. Bu yeni görev ile hastane içerisindeki diğer bölümlerin çalışmalarına da hâkim olma şansını buldum. Her işte olduğu gibi bu süreçte de zorluklar olacak ama her şeyin üstesinden geleceğimize ve geldiğimize inanıyorum.
Mesleğiniz ile ilgili unutamadığınız bir anınız oldu mu?
Kadın-doğum ve infertilite bölümünde çalıştığım dönemde 7 yıldır evli bir çift tedavi olmak için başvurmuştu. Geldiklerinde rutinleri alınıp, 3 gün sonra ultrason için gelmeleri gerektiği söylendi. 3 gün sonra hasta geldi ve ultrason yapılırken gebe olduğu öğrenildi. O an tam 2 saat boyunca Dilber adındaki gebe hastamızla ağladık. Bu anı benim için çok kıymetlidir.
İleriye yönelik beklentileriniz, projeleriniz nelerdir?
Sağlık çalışanlarının tükenmişlik düzeyini minimuma düşürmek isteriz. Daha verimli ve daha mutlu çalışma ortamı sağlamak için buna yönelik çalışmalarda bulunmak istiyoruz. Ayrıca; hemşirelik mesleğini yardımcı sağlık çalışanı grubundan çıkarmak ve hak ettiği değerin verilmesi için yapılan çalışmalara destek olmak istiyoruz.
Genç hemşire meslektaşlarınıza ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
Bizim işimiz vicdani yönü ağır olan bir meslek grubudur. Akşam başınızı yastığa koyduğunuzda rahat uyuyabiliyorsanız işinizi iyi yapıyorsunuz demektir. İşinizi severek ve özveri ile yapın. Böylelikle hem sizler hem de hizmet verdiğiniz kişiler mutlu olur.
Röportaj/Fotoğraf: Elif EMİROĞLU SÖNMEZ