“TÜM İŞLEMLERİN BAŞARIYLA YAPILDIĞI ÖNCÜ BİR KLİNİĞİZ”
Bültenimize bu ay Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Kaplan konuk oldu.
Doç. Dr. Mehmet Kaplan,”Hareketsiz yaşam, yağlı beslenme kalp hastalıklarını olumsuz etkilemektedir. Beslenme şekillerine bağlı obezite de ayrıca kalp hastalıkları için risk faktörüdür. Maalesef ülkemizde obezite trendi yukarı çıkmaktadır ve halkımız bu konuda bilinçli değildir” dedi.
Kaplan sözlerine, “Koroner arter hastalığı ve bazı genetik geçen kalp hastalıklarında aile öyküsü önem taşımaktadır. Ailede 55 yaşından genç kalp krizi öyküsü, bireydeki kalp hastalıkları riskini artıran bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır” şeklinde devam etti.
Doç. Dr. Mehmet Kaplan ile gerçekleştirdiğimiz röportajın geri kalanı sizlerle...
Öncelikle kısaca kendinizden bahseder misiniz?
39 yasında, evli ve bir kız çocuk babasıyım. Gaziantepliyim. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. Altı yıl kardiyoloji uzmanlığı ardından 5 yıl öğretim üyeliği sürecim oldu. Halen üniversitemiz Kardiyoloji Anabilim Dalı’nda doçent doktor olarak görev yapmaktayım. Türk Kardiyoloji Derneği Pulmoner vasküler hastalıklar grubunda da yönetim kurulu üyesiyim.
Alanınızda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
Yapısal kalp hastalıkları, koroner arter hastalıkları, kapak hastalıkları ve pulmoner hipertansiyon konularında birçok çalışmam literatürde yerini almıştır.
GAÜN Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı kaç kişilik bir ekipten oluşuyor? Bu ekibi farklı kılan nedir? Yenilikleriniz, özellikli hizmetleriniz var mı?
5 öğretim üyesi, 16 asistan doktor ile hizmet vermekteyiz. Ekibi farklı kılan husus; kliniğimizde kardiyolojinin tüm işlemlerinin başarı ile yapılmasıdır. 2 adet anjiyografi cihazımız ile koroner ve yapısal kalp hastalıklarına müdahale ediyoruz. Aralarında 3 boyutlu ekokardiyografinin de olduğu görüntüleme tekniklerini kullanıyoruz.
Girişimsel kardiyoloji işlemlerinden bahsedebilir misiniz? Hastanemizde bu konuda nasıl bir işleyiş var?
Koroner anjiyografi laboratuvarında girişimsel işlemler yapılmaktadır. Damar içi ileri teknikler de kullanılarak; ülkemizde yapılan tüm işlemler kliniğimizde yapılmaktadır. Atrial septal defekt, pulmoner balon, ileri zorluktaki koroner işlemler sadece bu işlemlerden bir kaçıdır. Ayrıca Türkiye’de yapılan ilk transkaval TAVİ (ameliyatsız aort kapak değişimi) kliniğimizde yapılmıştır.
Şehrimizde ve bölgemizde en sık rastlanılan kalp rahatsızlığı nedir?
Koroner arter hastalıkları ve hipertansiyon oldukça sık olarak izlenmektedir.
Yaşam koşulları, beslenme şekilleri kalp hastalıklarını ne derece tetikliyor? Türkiye’de insanlar kalp sağlığına yeterince önem veriyor mu?
Hareketsiz yaşam, yağlı beslenme kalp hastalıklarını olumsuz etkilemektedir. Beslenme şekillerine bağlı obezite de ayrıca kalp hastalıkları için risk faktörüdür. Maalesef ülkemizde obezite trendi yukarı doğru olup halkımız bu konuda bilinçli değildir.
Kalp hastalığında genetik faktörler etkili midir?
Koroner arter hastalığı ve bazı genetik geçen kalp hastalıklarında aile öyküsü önem taşımaktadır. Ailede 55 yaşından genç kalp krizi öyküsü bireydeki kalp hastalıkları riskini artıran bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kalp krizi yaşının düştüğünü görmekteyiz. Özellikle bulunduğumuz zaman diliminde sıklıkla kalp krizi vakaları duymaktayız. Bu durumu neye bağlıyorsunuz?
Evet, bu konuda; sağlıksız beslenme, obezite, sigara, hareketsiz yaşam, genetik faktörler, eşlik eden hastalıkların son dönemde artış trendinde olması, aile öyküsü gibi çoklu faktörler sorumludur. Sadece kalp krizleri değil, hastalıklar son dönemde artmıştır. Pandemi döneminde erken dönem covid ile alakalı kalp krizleri örneklerine sıkça karşılaştık ancak uzun dönem takibinde kalp krizi artışı ile alakalı datalarımız literatürde halen yerini almamıştır.
Unutamadığınız bir anınız, ilginç vakalarınız oldu mu?
Prag şehrine uçarken; uçakta yanımda oturan bir kişinin aniden kalbi durmuştu. Havada kalp masajı yaparak onu hayata döndürmüştüm. 9500 metrede dahi kalp masajı deneyimim oldu. Hasta ile halen görüşürüz.
İleriye yönelik projeleriniz var mı?
Türk Kardiyoloji Derneği ile ülkemizde kalp hastalıklarının takibi ve önlenmesi hususunda projelerimiz devam etmektedir.
Röportaj/Fotoğraf: Elif Emiroğlu Sönmez