Gaziantep Üniversite Hastanesi Haber Bülteni

TEFESSÜH


Her oluşum mükemmelliğe doğru yol alırken kompleks (Karmaşık) hale gelir ve kompleks oldukça da bünyesinde daha çok mekanizma taşır (Tekâmül). Bu girift yapının unsurları ona ekmeliyet (Kusursuzluk) sağlayacak fakat aynı zamanda da yok oluşunun tohumlarını barındıracaktır. Çünkü bir mekanizma ne kadar fazla öğe içeriyorsa istatistiksel olarak o kadar çok bozulma oranına sahip olur. Zira her öğe başına düşen bozulma oranı, permütasyon hesabına göre oranların birbiriyle çarpılmasından ibarettir. Bu nedenle tekdüze ve basit oluşlar içerisinde bozulma ihtimali düşük kalmakta, çok unsurlu mekanizmalarda ise bozulma ve teklemeler daha fazla olmaktadır.

Hakeza bir çöp tenekesine tek cins gıda artığı dökülse, kokuşma sınırlı olur. Oysaki birden fazla gıda artığı üst üste döküldüğünde yani gıda artıkları karmaşık hale geldiğinde, kısa sürede bozulma ve daha şiddetli kokuşma ortaya çıkacaktır. Bu durum, ister mide fesadına uğramamak için tek kap yemek yemenin sıhhatli olacağını söyleyen bir doktor tavsiyesi olarak alınsın, isterse de çok unsurlu mekanizmaların bir arada bozulmasının verdiği toplumsal bir tefessüh (Kokuşma, çürüme) riski olarak...

Öte yandan primitif (İlkel) yapıların taşıdığı unsurlar da basit olduğundan, bozulduğunda tamiri de nispi olarak daha kolay olmaktadır. Oysaki mükemmelliğe yaklaşıldıkça bu durum daha fazla zorluk arz eder. Zaten mükemmel bir oluşum tamir edildiğinde, orijinalliğini kaybetmiş ve el değmiş olduğundan artık eski randımanını vermeyecek ve bozulmalara daha yatkın hale gelecektir. Bu nedenle bir radyo tamirden geldiğinde aynı arızayı verir. Her zaman yenisini almak eskiyi tamir etmeye üstündür. Terziler bile daha önce dikilmiş bir elbiseyi düzeltmektense bir patron çıkarıp yeni baştan bir elbise dikmeyi daha çok tercih eder.

Binlerce böcek ölüsü yerde yatsa, yapısının basitliği nedeniyle çirkin bir kokuya yol açmaz ama bir çakal ölüsü bütün mahalleyi kokutur. Böceğin cansız bedeni, primitif yapısı gereği kuruyup gitmekte, organize yapının leşi ise kısa süre içerisinde kokuşmaya yüz tutmaktadır. Toplumsal işlerde de bu böyledir. Kompleks örgütlenmeler bir sefer bozulmaya görsün… Kokusu yedi mahalleye ulaşır, belası yedi mahalleyi rahatsız eder. Bu nedenle onları yerin yedi kat altına gömmek gerekir.

Bu bozulma eğer insan gibi komplike bir canlının bir uzvu olsa, tedavisi; o uzvun yerinden sökülüp atılmasına kadar gider.. Tıpkı medikal tedaviye cevap vermeyen enfekte bir dokunun, cerrahın merhametli ellerine teslim edilmesi gibi.. Cerrah o dokuyu rezeke etmedikçe (Kesmek), kokuşma, civar dokuları da tehdit edecek ve bu bozulma halinden onlar da nasibini alacaktır… O muazzam yapının bozulmuş unsurlarını alırken cerrahın, artık düzelmeyecek bu yapıya merhamet duyması da söz konusu olmayacaktır. Çünkü mikroba merhamet, insana merhametsizliktir.. Doku kaybıyla sağlanan bu iyileşme, bir miktar konfor kaybına yol açsa da yaşamın idamesi için göze almaya değecektir. Ayrıca kompleks varlıklarda, eksik bir organın görevini bir başka organ daha fazla çalışarak farklı bir açıdan telafi edebilmektedir.

Bedenî hastalıklarda belki doku kesilip atılabilir, ya şifasız ruh yaralarında?.. Kendisini kendisinden daha iyi koruyacağına emin bulunduğu bir topluluk cihazına kendi iradesiyle teslim olmuş fertler, maneviyatındaki bu korkunç ruh yaraları ile fikriyatı bozulduğundan, onları tarihin yedi kat derinliğine gömmekten başka çare yoktur.