Gaziantep Üniversite Hastanesi Haber Bülteni

TAKIM HALİNDE ÇALIŞAN, İŞİNİ SEVEN BİR EKİBİZ


Bültenimizin bu ayki sayısında GAÜN Hastanesi Çocuk Kardiyolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Başpınar ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Pandemide daha da artan cep telefonu-tablet bağımlılığının çocuklar arasında çok yaygın olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Osman Başpınar, “Çocukla ilgilenmek yerine ağlamasını engellemenin en kolay yolu olarak görülen bilgisayar oyunları-videolar çocukların otistik davranış bozukluğuna neden olmaktadır. Bunda bir takım ekonomik nedenlerle çocukların yaşlılarımıza emanet edilmesi de bir rol oynamaktadır. Çocukların dinamizmine uymakta zorlanan büyüklerimiz de aynı şekilde bu teknolojik aletleri ön plana çıkarmaktadır. Sağlıklı bir nesil için bilgisayar ve televizyon süreleri kesinlikle kısıtlanmalı, çocukları sportif aktivitelere yönlendirmemiz gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Çocuk Kardiyolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Başpınar ile gerçekleştirdiğimiz o röportaj…

 

Öncelikli olarak kendinizden bahsedebilir misiniz? (Doğum yeri, yılı, eğitim süreci)

Ben çocuk kardiyoloji uzmanıyım. 1969 yılında Tarsus’ta doğdum. Endüstri Meslek Lisesi Kimya Bölümünde lise eğitimini aldım. Tıbbiye eğitimini ise İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde okudum. İhtisas olarak pediatri seçmeme rağmen beni çok tatmin etmemesi nedeniyle çocuk kardiyoloji yan dal uzmanlık seçiminin kendim için ne kadar isabetli olduğunu düşünüyorum. Çocuk kardiyoloji bölümü daha çok pratiğe ve uygulamaya dayalı bir bölüm. Evli ve 3 çocuk babasıyım. 2003 yılından bu yana Gaziantep’te yaşamaktayım.

Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı Başkanıyım. Resmi olarak ise TUKMOS üyeliği ve Sağlık Bakanlığı Pediatrik Kalp Cerrahisi-İnvaziv Kardiyoloji Bilimsel Kurulu çalışma grubu üyeliğim mevcut. Alanım ile ilgili yurt içi ve yurt dışı bilimsel kuruluşlara da üyeliğim mevcuttur.

Alanınızda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı Başkanı olarak bölümümüzün çalışmalarını koordine ediyorum. Uluslararası ve ulusal yayınlar ile pratik uygulamalarımız ve çalışmalarımızın bilimsel yayın haline getirilmesi için çabalıyoruz. Benim 87 adet uluslararası ve 53 adet ulusal yayınım var. Elinizdeki bilimsel bulguyu yayın haline getirirken dahi birçok şey öğreniyorsunuz, bu nedenle yayın yapmaya çalışmak çok verimli bir süreç. Yayın yapmayı akademisyenliğin temel şartı olarak gördüğüm için hep daha çok nasıl yapabilirim diye düşünüyorum. Kadın arkadaşlarım kızacak belki ama yayın yapmayı doğum yapmaya benzetiyorum. Çok sancılı bir süreç ancak nihayetinde elinizde yeni bir yavrunuz oluyor. Akademik platformlarda şu ana kadar sözel bildiri sunumları hariç 56 toplantıda konuşmacı olarak yer aldım. Çalışmaktan gurur duyduğum üniversitemden de her seferinde slaytlarımda bahsettim. Bunun kendi çapımda üniversitemizin tanınırlığı sağlamak için önemli bir adım olduğunu düşündüm.

GAÜN Hastanesi Çocuk Kardiyolojisi Bilim Dalı kaç kişilik bir ekipten oluşuyor? GAÜN Çocuk Kardiyolojisi Bilim Dalı ’nı farklı kılan nedir? Özellikli bir hizmetiniz var mı?

Ekibimiz ben, Mehmet Kervancıoğlu, Metin Kılınç olarak 3 profesör öğretim üyesi ve Dr. Öğr. Üyesi Derya Aydın Şahin’den oluşmaktadır. Ayrıca yan dal asistanımız Tuğba Temel bizimle birlikte çalışmaktadır. Çocuk kardiyoloji ekip olarak çalışılması gereken bir bilim dalıdır. Ekipte uyum olması, beraber çalışma isteminin olması önemlidir. Bu açıdan saygı değer ekip arkadaşlarıma tekrar teşekkür ederim. Her yıl 10 bin üzeri ekokardiyografi ve 800 civarı kalp kateteri bölümümüzde yapılmaktadır. Bu işlem sayısı ve yapılan işlerin çeşit ve zorluk derecesi olarak bölümümüz ülkedeki saygın yerini korumaktadır. Her gün gelen tüm hastalara bölümümüzde poliklinik hizmeti, 2 ekokardiyografi ile eko değerlendirilmesi yapılmaktadır. Kendimize ait önce monoplan yakın zamanda ise en gelişmiş model biplan anjiokardiyografi cihazı ile kalp kateteri işlemi yapılmaktadır. Girişimsel işlem yapılan hasta grubu; 800 gram prematür bebekten 23 yaşına gelmiş yetişkin hastaya kadar oldukça geniş bir aralıktadır. Bölümümüzde yurtdışındaki meslektaşlarımıza yönelik eğitim toplantıları yapılmış olup, Irak, Suriye, Nijerya, Mısır, Suudi Arabistan, BAE, Lübnan, Bahreyn’den gelen doktorlara girişimsel kardiyolojiye ait toplantılar düzenlenmiştir. Ulusal düzeyde de kongre ve sempozyumlar düzenlenmiş, ayrıca küçük gruplara çok sayıda eğitim toplantısı düzenlenmiştir.

Anjiokardiyografi ekibimiz ise sorumlu hemşire Ayten Güneş, Serpil Besnili, Betül Keskin, teknisyen arkadaşlarımız Halil Tumiçinoğlu, Mehmet Evgi, personelimiz Sibel Yavuz, Yuşa Keleş, tibbi sekreteryamız Zübeyde Süvari’den oluşmaktadır. Bir takım halinde çalışmamız, hem uzun süredir beraber çalışmamıza hem de hepimizin yaptığı işe verdiği önemden geçmektedir. Yapılan işin doğası gereği mesai saatleri dışında ve hafta sonlarında da acil vakalarda bir araya gelinmesi gerekmektedir. Ayrıca erişkin kardiyoloji öğretim üyeleri, erişkin anjio personeli ve çalışanlarıyla, kalp damar cerrahisi öğretim üyeleri ve anestezi bölümüyle çocuk bölümü öğretim üyelerinden daha fazla birlikte çalışmaktayız.

Çocuk kalp hastalıkları aynı zamanda diğer sistemlerin sorgulanması gereken bir hastalık grubudur. Bu nedenle yoğun bakım, yeni doğan başta olmak üzere diğer pediatri bölümleri ile de dinamik bir ilişki içindeyiz.

Bulunduğumuz pandemi döneminde nasıl bir işleyişiniz oldu? Bu dönemdeki yoğunluğunuzdan, işleyişinizden bahseder misiniz?

Pandemi döneminde sıkıntılar yaşamamıza rağmen hasta sayımızda belirgin bir azalma olmadı. Çocuk kardiyoloji hasta grubunun hayatı tehdit edici olması nedeniyle hasta takiplerinin ve işlerinin devam etmesi gerekmektedir. Ayrıca Covid ile ilişkili süreçte hastalığı geçiren çocuklarda çoklu organ tutulumuyla oluşan MISC hastalığında yine bizlere iş düşmüştür. MISC’de kardiyak tutulum morbidite ve mortalitenin asıl bulgusu olmaktadır.

Çocuklarda en çok karşılaştığınız kalp hastalığı nedir? Neden?

En sık karşılaştığımız hastalık VSD denilen kalbin alt göz delikleridir. Diğer doğumsal kalp hastalıkları da sıklıkla eşlik eder. Ama aileleri gereksiz paniğe sevk eden masum üfürümlerde maalesef polikliniğimize sıklıkla gelmektedir. Maalesef demekteyim, çünkü altta yatan bir kardiyak patoloji olmamasına rağmen poliklinikte ağırlık oluşturmaları diğer hastalara ayrılan vaktin kısıtlanmasına neden olmaktadır. Bölüm olarak siyanotik hastalıklar, şantlı ve obstrüktif hastalıklara yönelik medikal, girişimsel ve cerrahi tedaviler verilmektedir. Ayrıca kazanılmış kalp hastalıkları içinde romatizmal kalp hastalığı ağırlıklı bir yer tutmaktadır. Diğer ilgilendiğimiz hastalıklar ritm problemleri, miyokardit, kardiyomiyopatiler, endokarditler, kalp yetmezlikleri, pil gereksinimi gibi problemlerdir.

Kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarında genetik faktörler ne kadar etkilidir?

Kalp hastalığı oluşumu aslında multifaktöryeldir. Oluşumunda genetiğin muhakkak bir rolü olmasına rağmen çoğu durumda kanıtlanmamıştır. Asıl önemli faktör ise toplumda sıklığının %1 olmasına rağmen kardeşlerden birinde veya ebeveynlerden birinde olması halinde sıklığı 5-10 kata kadar artabilir. Bu yüzden fetal eko değerlendirmesinin önemi artmaktadır. Annelerin düzenli perinatolojik takiplerinin yapılması muhtemel kalp hastalıklarının prognozunu azaltmak için çok önemlidir.

Çocukların nasıl bir beslenme, yaşam tarzı olmasını önerirsiniz?

Pandemi de daha da artmış olan cep telefonu-tablet bağımlılığı çocuklarımız arasında çok yaygındır. Çocukla ilgilenmek yerine ağlamasını engellemenin en kolay yolu olarak görülen bilgisayar oyunları-videolar çocukların otistik davranış bozukluğuna neden olmaktadır. Bunda bir takım ekonomik nedenlerle çocukların yaşlılarımıza emanet edilmesi de bir rol oynamaktadır. Çocukların dinamizmine uymakta zorlanan büyüklerimiz de aynı şekilde bu teknolojik aletleri ön plana çıkarmaktadır. Sağlıklı bir nesil için bilgisayar ve televizyon süreleri kesinlikle kısıtlanmalı, çocukları sportif aktivitelere yönlendirmemiz gerekmektedir. Kalp hastalıklı çocuklarda dahi planlanmış aktivitelerin uygulanması, sedanter yaşamdan uzaklaşılması daha sağlıklıdır. Aileler arasında halen çocuğum daha kilolu olsun saplantısı mevcuttur. Bu durumun ise eğitiminin daha zor olduğunu düşünüyorum, çünkü biz ebeyenlerde de obezite moderne toplumlara göre daha sık rastlanmaktadır.

Şimdiye kadar gördüğünüz, karşılaştığınız en ilginç vaka neydi?

Doğrusu ben her gün geldiğimde bugün nasıl bir vaka gelecek, ne kadar sıkıntılı olabilir diye düşünüyorum. Çünkü doğumsal kalp hastalıkları faklı kombinasyon ve ağırlıklar ile görünür. Mesela Mullins’in doğumsal kalp hastalıkları atlasında 167 adet hastalık çizim tablosu vardır. Bu yüzden her günün sürprizlere gebe olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

İleriye yönelik beklentileriniz, projeleriniz nelerdir?

Yeni çocuk ünitemizin açılışı ile biplan anjiokardiyografi cihazı kullanmak beni oldukça heyecanlandırıyor. Bölümümüze pediatrik aritmi problemlerinin çözümü için bir uzmanın istihdam edilmesinin büyük bir adım olacağını düşünüyorum. Mevcut çocuk kardiyak cerrahi operasyon sayısının arttırılması, yoğun bakımı ünitesinin bu konuda spesifikleşmesi de uygulanması için çaba harcadığım bir hayalimdir.

Röportaj/Fotoğraf: Elif EMİROĞLU