Gaziantep Üniversite Hastanesi Haber Bülteni

Orta Doğu’nun Lider Sağlık Kurumlarından Biri Olmaya Aday Hastane; GAÜN Hastanesi


Bültenimizin bu ayki sayısında Gaziantep Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Balat ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Gaziantep Üniversitesi’nin 48 yıllık bilgi ve tecrübe birikimi olan köklü bir üniversite olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ayşe Balat, “Ben, sevgi ve adaletin gücüne inananlardanım. Dürüstlük, güzel ahlak, liyakata önem verme, hak yememe ve hakkı yenenlerin de sesi olabilme ilkelerimden ödün vermedim. Farabi diyor ki; “Sevginin kurduğu devleti adalet devam ettirir.” Yönetim anlayışımız; kurumumuzu severek, adil bir çalışma ortamı oluşturarak, sorunlara duyarlı ve çözüm odaklı çalışmaktır” şeklinde konuştu.

Röportaj teklifimizi kabul edip, sorularımızı yanıtlayan Sayın Balat’a teşekkür ediyor ve sizi röportajımızla baş başa bırakıyoruz.

 

Keyifli okumalar dileriz…

 

Öncelikli olarak kendinizden bahsedebilir misiniz?

 

İlk, orta ve lise öğrenimimi Gaziantep’te tamamladım. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden birincilikle mezun oldum ve aynı üniversitede çocuk sağlığı ve hastalıkları alanında uzmanlık eğitimi aldım. 1994-1996 yılları arasında Texas Children’s Hospital, Houston, Texas’ta Çocuk Nefrolojisi alanında eğitim aldım. 1998 yılına kadar İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, 1999-2016 yılları arasında ise Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görev yaptım. Her iki üniversitenin de tıp fakültelerinde Çocuk Nefroloji ve Çocuk Romatoloji Bilim dallarını, diyaliz ünitesini kurarak aktif görev yaptım. Akademik ve bilimsel aktivitelerimin yanı sıra idari görevlerde de bulundum; İnönü Üniversitesi’nde Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü görevindeydim. 2007-2010 yılları arasında ise Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı görevini yürüttüm. 2016-2020 yılları arasında İstanbul Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görev yaptım. Ekim 2020’den itibaren ise Gaziantep Üniversitesi’nde Rektör Yardımcısı olarak yeniden göreve başladım.

 

Zorlu bir dönemde Gaziantep Üniversitesi’nde rektör yardımcısı olarak göreve başladınız. Ancak pandemi sürecine rağmen üniversite ve hastane olarak işleyişi başarıyla devam ettirdiniz. Bu süreçte sağlıkla ilgili üniversitede ve hastanede ne tür tedbirler alındı? İşleyiş nasıl oldu?

 

Maalesef Covid-19 pandemisi ile birlikte hepimiz için zorlu bir süreç başladı. Ülkemizdeki bütün sağlık kuruluşlarında Sağlık Bakanlığı’nın önerileri doğrultusunda iç düzenlemeler yapıldı. Hastanemizde de hasta acil girişinden başlayıp yoğun bakım sürecine kadar olan bütün basamaklarda Covid-19 hastalarına hizmet vermek, ancak bu hizmeti yaparken diğer hastalarımızı da riske atmamak için her türlü tedbirler alındı. Poliklinikler, servisler ve yoğun bakımlarda ciddi anlamda düzenlemeler yapıldı. Covid-19 geçiren hastalarımızın uzun süreli takibi için “Covid-19 İzlem Polikliniği” oluşturuldu. Bu aşamaların hepsinde değerli sağlık çalışanlarımız özveriyle, ekip ruhuyla çalıştılar. Hepsine çok teşekkür ediyorum.

 

Sayın Hocam, GAÜN’ ve GAÜN Hastanesi’ni nasıl konumlandırıyorsunuz nasıl bir üniversite ve üniversite hastanesi olmasını hedefliyorsunuz?

 

Üniversiteler, kaliteli, güncel, ülke/dünya standartlarına uygun eğitim ve öğretim veren kurumlardır. Üniversitelerin verimliliği kurumsal kimlik kazanmaları ve çalışanların motivasyonu ile doğrudan ilişkilidir.  Kurumsallaşma; bir kurumun faaliyetlerini kişilerin varlığına bağımlı olmadan sürdürebilmesini ve geliştirebilmesini sağlayan bir yapı oluşturulması, her türlü etkileşim ve iletişimde belirli kuralların hakim olmasıdır. Bizim de birinci önceliğimiz kurumsallaşma yolunda gereken adımları atmak ve başarıya giden yoldaki engelleri belirleyip, kaldırmak olacaktır. Henry Ford, "Bir araya gelmek bir başlangıçtır. Beraberliği sürdürmek bir ilerleme. Beraber çalışmaksa gerçek başarıdır” der. Ben de beraber çalışarak, birlik olarak başarıyı yakalayacağımıza inanıyorum.

 

GAÜN Hastanesi bünyesinde yenilikler söz konusu. Yakın zamanda açılması planlanan çocuk hastanesi ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

 

Üniversitemiz bünyesinde bir çocuk hastanesinin olması, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda birlikte çalıştığım meslektaşlarımla birlikte ortak hayalimizdi. Bu hayali birkaç ay içinde gerçekleştirebileceğimiz için çok mutluyum. İnşaatı yaklaşık 5 yıldır devam eden hastanemizin en kısa sürede hizmete açılması için gayret sarf ediyoruz.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2019 verilerine göre bebek ölüm hızı Türkiye genelinde binde 9,1’dir. Maalesef “binde 15,3” oranı ile bebek ölüm hızının en yüksek olduğu il Gaziantep’tir.  Bu oranı azaltmak ve bütün çocukların önce sağlığını korumak, hasta olduklarında da en etkin tedavisini sağlamak hepimizin birincil görevidir. Çocuk hastanemizin bu alanda önemli bir boşluğu dolduracağı kanaatindeyim.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı çatısı altında sağlıklı çocukların takibi ve acil hizmetlerin yanı sıra: çocuk alerji ve immünoloji, endokrinoloji, gastroenteroloji, hematoloji - onkoloji, kardiyoloji, nefroloji, nöroloji, romatoloji, yenidoğan ve çocuk yoğun bakım üniteleri, çocuk ve ergen psikiyatrisi ve çocuk cerrahi alanlarında güçlü bir kadro ile şehrimize ve bölgemize hizmet vereceğiz.

 

GAÜN Hastanesi’ni bölgenin sağlık üssü haline getirebilmek için birçok çalışmanız mevcut. Bunlardan bahsedebilir misiniz?

 

Dünyanın globalleşmesi, seyahatlerin kolaylaşması, kaliteli sağlık hizmeti arayışı “Sağlık turizmi”nin giderek önem kazanmasını sağlamıştır. Doğal olarak bireyler dünyanın herhangi bir yerinde özellikli ve kaliteli hizmet veriliyorsa oraya ulaşmaya çalışmaktadır. Gaziantep Üniversitesi’nin bu arayışa hitap edebilecek önemli merkezlerden biri olduğunu düşünüyorum.  Sağlık hizmetlerinin hemen her alanında yetenekli, özverili, işine saygılı öğretim üyeleri, hemşireler ve diğer yardımcı sağlık personelimiz bulunmaktadır. Dolayısıyla sağlık turizminde aranılan merkezlerden biri olmamız için bir engel göremiyorum. Sadece mevcut potansiyelin iyi tanıtılması gerekiyor. Bizler de bunun için gerekli özeni göstereceğiz. Şehrimizin tarih, kültür, sanayi, gastronomi, üniversite açısından bilinen bir merkez oluşu, sağlık üssü olmasını da hızlandıracaktır.

Böbrek yetmezliği olan hastaların en etkin tedavisi böbrek naklidir. Fakültemiz çocuk ve erişkin hastalarda nakil konusunda oldukça deneyimli ve başarılı bir ekibe sahiptir. Bu ekiple birlikte, pandemi döneminde dahi organ naklinin hız kesmeden devam ettiği nadir kurumlardan biri olduk. Meslektaşlarımı yürekten kutluyorum. Biraz önce değindiğim gibi, başarıya ulaşmada ve/veya başarının devamında engel varsa bunları kaldırma sözü verdik. Nakil sayılarının giderek artması nedeniyle mevcut alt yapının artan sayıdaki hastalar için yeterli olmayabileceğini öngörerek, “Böbrek Nakli Enstitüsü” kurmaya karar verdik. Bu enstitü birkaç ay içinde, ana binamıza yakın bir binada, kendi ameliyathanesi olan ve hastaların konforla takip edileceği fiziki koşullara sahip şekilde; şehrimize, bölgemize, ülkemize ve sağlık turizmi kapsamında gelen hastalarımıza hizmet verecektir.

 

Gaziantep Üniversitesi’ni diğer üniversitelerden farklı kılan nedir?

 

Gaziantep ilk uygarlıkların doğduğu, kuzey, batı ve doğuya giden yolların kavşağında olan, uygarlık tarihine yön veren bir şehirdir. Gaziantep Üniversitesi de 48 yıllık bilgi ve tecrübe birikimi olan köklü bir üniversitedir. Tıp fakültesi hastanesi, güçlü akademik kadrosu, fiziki koşulları, sağlık çalışanları ile birlikte kurulduğu günden itibaren sadece Gaziantep’e değil Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesine de hizmet vermektedir. Sağlık turizminin canlanması ve iyi bir tanıtım ile üniversitemiz hastanesinin Orta Doğu’da lider sağlık kurumlarından biri olacağına inanıyorum. Benzer şekilde mühendislik ve sosyal bilimlerde de güçlü akademik kadrosu olan bir üniversitedir. Ulusal ve uluslararası düzeyde öğretim üyesi ve öğrenci değişim programlarını (Mevlana, Farabi ve Erasmus) başarıyla sürdüren, üç dilde (Türkçe, İngilizce ve Arapça) eğitimin yapılabildiği nadir üniversitelerden biridir.

 

Gaziantep Üniversitesi’nin sanayi, bilim ve teknik iş birliğini nasıl değerlendirirsiniz?

 

Gaziantep, güçlü ve üretken sanayisi ile ülkemiz ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Önemli bir ticaret merkezi ve marka şehirdir. Dolayısıyla üniversitemiz, hem sanayinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek hem de sanayiye yön veren projeler üretecek durumda olmalıdır. Başka bir değişle, üniversitenin bilgi birikimi, sanayinin tecrübesi ile harmanlanmalıdır. Bu bağlamda önemli adımlar atılmış olsa da henüz arzu edilen düzeyde olmadığı görülmektedir. Bu diyaloğun artırılması için değerli sanayicilerimiz ile üniversite öğretim üyelerimizi daha sık bir araya getirecek projeler üzerinde yoğun çalışmalarımız devam etmektedir.                                                                                                                                                                                                                                                                                                               

Üniversite ve hastane yönetiminde benimsemiş olduğunuz temel ilke ve prensipler nelerdir?

 

Ben, sevgi ve adaletin gücüne inananlardanım. Dürüstlük, güzel ahlak, liyakata önem verme, hak yememe ve hakkı yenenlerin de sesi olabilme ilkelerimden ödün vermedim. Farabi diyor ki; “Sevginin kurduğu devleti adalet devam ettirir.” Yönetim anlayışımız; kurumumuzu severek, adil bir çalışma ortamı oluşturarak, sorunlara duyarlı ve çözüm odaklı çalışmaktır.

 

İleriye yönelik beklentileriniz, projeleriniz nelerdir?

 

Beklentimiz, üniversitemizin bilimsel kimliği ve üretkenliği ile ulusal ve uluslararası düzeyde ilk sıralarda tercih edilen bir üniversite olmasıdır.

Projelerimiz; gerek sağlık alanında gerekse araştırma-geliştirme faaliyetleri kapsamında mükemmeliyet merkezlerinin kurulması, kampüsün hem çalışanlarımız hem de şehrimiz için “Çölde vaha” olabilecek, göze ve beyne hitap eden bir kampüs düzeyine getirilmesidir.

 

Röportaj/Fotoğraf: Elif EMİROĞLU