Gaziantep Üniversite Hastanesi Haber Bülteni

LAPAROSKOPİK CERRAHİ MUCİZESİ


Teknolojik gelişmelerden, çağın getirdiği yeniliklerden faydalanarak en iyi hizmeti vermeyi hedefleyen ve uyguladıkları cerrahi yöntemlerle ses getiren GAÜN Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nın başarılı hekimi Yrd. Doç. Dr. Ersin BORAZAN bültenimizin bu ayki konuğu oldu.

 

Başarılı bir cerrah olmanın yanı sıra GAÜN Hastanesi Başhekim Yardımcılığı görevini de layıkıyla yürütmekte olan Yrd. Doç. Dr. Ersin BORAZAN’la hastanede uygulanan cerrahi yöntemlerden tutun da cerrah olmanın temel taşlarına kadar uzanan birçok konuyu konuştuk. 

 

İyi bir cerrah olmanın, iyi bir insan ve iyi bir hekim olmaktan geçtiğini vurgulayan BORAZAN, “ İyi bir cerrah sakin olmalıdır. Doğru ve zamanında müdahalede bulunmalı aynı zamanda iyi bir muhakeme yeteneğine sahip olmalıdır. Acil hastalarda cerrahi tedavinin geciktirilmesi geriye döndürülemez kötü sonuçlar doğurabilir. Biz hastalarımıza her zaman bu gerçekler ve bilimsel veriler ışığında hizmet ediyoruz” dedi.

 

Röportaj teklifimizi kabul edip sorularımızı içtenlikle yanıtlayan Sayın BORAZAN’a teşekkür ediyor ve sizi bu keyifli röportajla baş başa bırakıyoruz…

 

Öncelikle kısaca kendinizden bahseder misiniz?

 

İstanbul’un Bakırköy ilçesinde 1976 yılında doğdum. Kabataş Erkek Lisesi’nden 1993 yılında, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden ise 1999 yılında mezun oldum. Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimini 2000-2006 yılları arasında tamamladım. Devlet hizmeti yükümlülüğü ve askerlik sonrası 2012 yılından beri aynı kürsüde öğretim üyesi olarak görev yapmaktayım.  Eylül 2016’dan bu yana idari görevim olan başhekim yardımcılığını da yürütmekteyim.

 

GAÜN Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı kaç kişilik bir ekipten oluşuyor? GAÜN Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nı farklı kılan nedir? Yenilikleriniz var mı?

 

Geniş ve güçlü bir ekibe sahibiz. Beş profesör, bir doçent, üç yardımcı doçent olarak görev yapıyoruz. Özellikle onkolojik, endokrin, karaciğer, safra ve yolları, pankreas cerrahi hastalıkları, sindirim sistemi ve transplantasyon (nakil) konusunda çok deneyimli bir kadromuz var. Bunların yanında genel cerrahi olarak çok iyi bir acil cerrahi ve travma merkezi niteliği olan hastanemizin; acil cerrahi poliklinik hizmetleri 7/24 tam donanımlı bir şekilde verilmektedir. Üniversitemizde, diğer kliniklerle multidisipliner bir anlayış içinde üst düzey inceleme ve araştırmalar da en iyi şekilde yapılabilmektedir.

Bu durum komplikasyon cerrahisi açısından bölgemiz ve çevredeki hastanelerde çalışmakta olan genel cerrahi uzmanları için de avantajlar oluşturmaktadır.

Tabi burada biyokimya, patoloji, gastroenteroloji, radyoloji, genetik laboratuvarları ve sayamadığım tüm birimlerle işbirliği içinde çalışabilme şansı, üniversite hastanemizi bölgenin en değerli hastanesi haline getiren en önemli etkenlerden biridir.

 

Laparoskopik cerrahi ile yakından ilgilendiğinizi biliyoruz, bu konuda bilgi verebilir misiniz? Bu ameliyat türünün avantajları nedir?

 

Laparoskopik yani kapalı yöntemle yapılan ameliyat; son yıllarda standart ameliyat olma yolunda hızla ilerlemektedir. Teknolojik gelişimlere bağımlı, özel ekipmanlar gerektiren laparoskopik cerrahi, bu konuda eğitim almış ekip tarafından uygun olarak uygulandığında güvenli ve etkilidir.

Laparoskopik ameliyatlarda, hasta uyutulduktan sonra karın boşluğu karbondioksit gazı ile uygun basınca kadar şişirilir. Karbondioksit gazının en önemli özelliği çok hızlı bir şekilde emilerek vücut tarafından atılmasıdır.

Ameliyatlar geniş kesiler yapılmadan yani karın duvarı açılmadan yapılır. Ameliyat sonrası daha az ağrı ve daha az ameliyat izi görülür. Geniş kesilerin olmaması, daha az doku hasarı ve daha az ağrı nedeniyle hasta daha erken ayağa kalkmaktadır. Hastanın erken ayağa kalkması; barsak hareketlerinin erken başlaması, dolayısıyla erkenden ağız yoluyla beslenmeyi sağlamaktadır. Bu nedenle hastaların iyileşme süreleri hızlanmakta ve hastanede kalma süreleri kısalmaktadır. İş ve sosyal hayatlarına erken dönmek hastalar için en büyük avantajdır. Aynı zamanda ameliyata bağlı fıtıkların azalması, karın yapışıklıklarının ve yara enfeksiyonlarının azalması da birer avantajdır.

 

 

Siz hangi tür ameliyatlarda bu yöntemi tercih ediyorsunuz?

 

Genel cerrahi kliniğimizde minimal invaziv cerrahi tekniklerinin kullanımı giderek artmaktadır.

Laparoskopik olarak birçok karın içi ameliyat başarı ile uygulanmaktadır. Deneyim ve tecrübe laparoskopik cerrahide daha çok öne çıkmaktadır. Şu anda birçok laparoskopik işlemi karın açılarak yapılan ameliyatlara göre daha kontrollü ve daha hızlı yapar hale geldik. Yaklaşık 25 yıldır safra kesesinin laparoskopik yoldan çıkarılması altın standart olarak kabul edilmiştir.

Bugün ise laparoskopik yöntem ile elektif dalak çıkarılması, obezite (şişmanlık) cerrahisi, reflü, barsak, fıtık cerrahisi, böbrek üstü bezi çıkarılması gibi birçok ameliyatı rahatlıkla yapabilmekteyiz.

Dalağın kapalı yöntemle çıkarılması işlemi özellikle bazı kan hastalıklarında ve birincil dalak hastalarında güvenle tercih ettiğimiz bir yöntem haline gelmiştir. Ameliyat öncesi hazırlık ve koruyucu aşılar sonrasında, laparoskopik yöntem ile yaklaşık 60 dakikalık bir sürede ameliyat tamamlanabilmekte ve hastalar birkaç gün içinde sağlıklarına kavuşmaktadırlar. Bazı yapılamayan istisnaları; dalağın çok büyük boyutlarda olması veya travma sonrası dalak yaralanmasına bağlı akut kanama ile gelen grup oluşturmaktadır.

Laparoskopik yöntem ile ameliyat, medikal tedavilere cevap vermeyen; mide reflüsünde, şiddetli reflüde, kanser riski olan değişimlerde, mide fıtıklarında, reflü için fundoplikasyonda (midenin reflü cerrahisi) standart haline gelmiştir.

Bu yöntem kanser cerrahisinde de kullanılabilmektedir. Kolon ve rektum kanserlerinde cerrahi, temel tedavi şeklini oluşturmaktadır. Onkolojik cerrahinin amacı tümörü tamamen ortadan kaldırmaktır, yani radikal bir ameliyatı gerçekleştirmedir. Primer tümörün, bölgesel lenf nodları ile çıkartılması esastır. Klasik açık cerrahi, laparoskopik cerrahi veya robotik cerrahi ile ameliyatlar gerçekleştirilebilir. Kolon kanseri ve rektum kanseri ameliyatlarında da uygun evrelerde laparoskopik cerrahinin açık cerrahiden daha zayıf bir yöntem olmadığı kanıtlanmıştır.

 

İyi bir cerrah olmanın temel taşları nedir?

 

İyi bir cerrah olmak için öncelikle iyi bir insan ve iyi bir hekim olunmalıdır. Bunun yanı sıra sakin kalınmalıdır. Doğru ve zamanında müdahale edilmesi, aynı zamanda iyi bir muhakeme yeteneğine sahip olunması gerekmektedir. Acil hastaların cerrahi tedavilerinin geciktirilmesinin geriye döndürülemez kötü sonuçlar doğurabileceğini bilmekteyiz. Hastalarımıza her zaman bu gerçekler ve bilimsel veriler ışığında hizmet ediyoruz.

Cerrahiye ilk başladığım günden bu yana işimi hep severek yapmışımdır. İyi bir cerrah olmak için çok ciddi fedakârlıkta bulunmak ve vakit ayırmak zorundasınızdır. Hastane çoğu zaman bizim özel hayatımızın önüne geçmektedir. Açlığa ve uykusuzluğa alışığızdır.

 

İleriye yönelik hedefleriniz nelerdir?

 

Laparoskopi alanında gelişmeleri yakından takip etmekteyiz. Bu ileri teknolojik cerrahiler için ciddi alt yapı desteğinin sağlanması gerektiği unutulmamalıdır. Ülkemizde bu işlemler için kullanılan aletlerin; çoğu kez tekrar kullanılamaması, ithal olması, hizmet maliyetinin devlet tarafından yeteri kadar karşılanılmaması veya malzemelerin geri ödemesinin olmaması, devlet ve üniversite hastanelerine maddi zorluklar yaşatmaktadır.  

Her geçen gün ülkemizin yapacağı yeni teknolojik gelişmelerden ve çağın getirdiği yeniliklerden faydalanarak daha iyi bir hizmet vermek en büyük emelimizdir. En önemli hedeflerimden birisi uzmanlık eğitimi alan araştırma görevlisi hekimlerin, bu laparoskopik cerrahi nosyonunu doğru bir şekilde almalarına destek olmaktır.