“Laboratuvarda Çalışmak Ekip Ruhu Gerektirir”
Bültenimizin bu ayki sayısında Gaziantep Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Binnur Özyurt ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Prof. Dr. A. Binnur Özyurt, “Laboratuvar bir ekip çalışması olduğu için başarısı da mozaiği oluşturan her parçanın yaptığı işin gerekliliğine dair bilincini gerektirir. Elimden geldiği kadar teknik kadrodaki çalışma arkadaşlarımın iş verimliliğini ve motivasyonunu artırmaya yönelik sosyal ve eğitici düzenlemeleri kapsayan bir disiplin anlayışı ile çalıştım. Akreditasyon ve sertifikasyon oluşturulması emek, mesai ve kırtasiye gerektiren süreçlerdir. Fonksiyonel bir akreditasyon ise her çalışanın bu kaliteye ihtiyacı ve bu kalitenin nasıl sağlanacağını bilmesi ile mümkün olabilir. Bu nedenle insan faktörünü ve aidiyet hissini çok önemsiyorum” dedi.
Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Binnur Özyurt ile gerçekleştirdiğimiz o röportajla sizlerleyiz…
Öncelikle kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1967 yılında Ankara’da doğdum. Gaziantep Anadolu Lisesi’ndeki yedi yıllık eğitim süreci bana hem yeniliklere açık bir dünya görüşü, hem de nitelikli bir dost ortamı kazandırdı. Ekip olabilen, olanakları zorlayan, deyim yerindeyse ‘Sinekten yağ çıkaran’ neşeli çocuklardık. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi (Çapa Tıp Fakültesi), alanında örnek oluşturmuş saygıdeğer hocalarımızın katkılarıyla otuz yıl sonra bile işlevselliğini yitirmemiş bir tıp nosyonu ve hekimlik bilinci sağladı. Her birini minnet ve saygıyla anıyorum. Tıbbi Biyokimya alanında uzmanlık eğitimini üniversitemizde aldım. Akademik kariyerimi yine GAÜN’de sürdürerek 2009 yılında profesörlük kadrosuna atandım.
Alanınızda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı neleri kapsıyor?
Tıbbi Biyokimya uygulama sahası özellikleri açısından Tıp Fakültesi eğitiminin üzerine yeni bilgi ve deneyimler eklemenizi gerektiren bir alan. Fizik, kimya, elektronik, otomasyon gibi teknik veya fen bilimleri konularının yanı sıra işletmecilik, liderlik, organizasyon gibi becerilerin entegrasyonu başarılı bir klinik laboratuvar yöneticisinin olmazsa olmazlarıdır. Bir üniversite hastanesinin laboratuvarında bunlara ilaveten bilgi ve yaklaşımların güncel tutulması, araştırma ve eğitime yer/zaman ayrılması da önemlidir. Hastanenin ve hasta profilinin ihtiyaçları test çeşitliliğinin saptanmasında, düzenlenmesinde dikkate alınan temel yönlendirici oluyor. Bu nedenle hastane yönetimi ve hastanede hizmet veren tüm birimlerle iletişimin aktif, etkin tutulması gereklidir.
Meslek yaşamımın tüme yakın kısmı hastanemiz laboratuvarında aktif görevler alarak geçti. Laboratuvar bir ekip çalışması olduğu için başarısı da mozaiği oluşturan her parçanın yaptığı işin gerekliliğine dair bilincini gerektirir. Elimden geldiği kadar teknik kadrodaki çalışma arkadaşlarımın iş verimliliğini ve motivasyonunu artırmaya yönelik sosyal ve eğitici düzenlemeleri kapsayan bir disiplin anlayışı ile çalıştım. Akreditasyon ve sertifikasyon oluşturulması emek, mesai ve kırtasiye gerektiren süreçlerdir. Fonksiyonel bir akreditasyon ise her çalışanın bu kaliteye ihtiyacı ve bu kalitenin nasıl sağlanacağını bilmesi ile mümkün olabilir. Bu nedenle insan faktörünü ve aidiyet hissini çok önemsiyorum.
Eğitim ve araştırma; işimizin diğer dinamik tarafı. Tıp fakültesi öğrencileri zeki, algı ve sosyal motivasyonları yüksek bireylerdir. Derslerime bu öngörü ile hazırlanırım. Sevdiğim zamanlardır. Araştırmalarımı anabilim alanımın dışında makaleler okurken seçerim. Kendi içimde çoklu bir bakış açısı yakalamaya çalışırım. Çok sayıda ulusal ve uluslararası makalem, kitap bölümü yazarlıklarım ve çevirilerim, ulusal dergilerin yayın kurulunda görevlerim bulunmaktadır. Self-atıf olmayan atıflarım Web of Science veri tabanına göre sayıca binin üzerinde ve h-indeksim on ikidir. Son baktığımda öyleydi.
Merkez Laboratuvarı Tıbbi Biyokimya biriminde kaç kişilik bir ekip ile çalışıyorsunuz?
Merkez Laboratuvarı organizasyon anlamında multidisipliner bir işleyişe sahiptir. Ancak işlerin yönetimi konusunda bağımsız bir düzenimiz var. Birimler her anlamda birbirini destekleyerek, ortak alanlarında iş birliği ile çalışır. Biyokimya birimimizde 7 öğretim üyesi, 8 tıpta uzmanlık öğrencisi ve 69 sağlık teknikeri personelimiz bulunmaktadır.
Bünyenizde yapılan özellikli testler var mı?
İleri teknikler biriminde elektroforetik ve kromatografik yöntemlerle özellikli testler uyguluyoruz. Metabolizma biriminde metabolik hastalıklara yönelik tarama testlerini gerçekleştiriyoruz. Maliyet nedeni veya hasta döngüsünün yeterli olmaması nedeniyle ihtiyaç duyulan diğer bazı testleri hizmet alımı yolu ile sağlıyoruz.
İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinde işleyişinizde bir değişiklik söz konusu oldu mu?
Pandemi sürecinde laboratuvar çalışmalarımıza aksatmadan devam ettik. Bu süreçte ekstra koruyucu önlem almış bulunmaktayız. Bu önlemler hem kendi sağlık personelimizi hem de hasta ve hasta yakınlarımızı koruyacak şekilde alınmıştır. Personelimize olası bir bulaşmayı önlemek amacıyla ilave koruyucu ekipman (siperlik, gözlük ve tek kullanımlık önlükler) verilmiş olup bunların kullanımı zorunlu tutulmuştur. Ayrıca hasta ve hasta yakınlarının bekleme alanlarındaki oturma düzeni uygun mesafe sağlanacak şekilde yeniden düzenlenmiş olup havalandırma açısından iyileştirmeler sağlanmıştır. Hem personelin hem de hasta ve hasta yakınlarının kolay ulaşabileceği dezenfektan üniteleri artırılmıştır.
Biyokimya alanında geleceği nasıl görüyorsunuz?
Yirminci yüzyıl teknolojik ilerlemelerin çağıydı. Laboratuvarlar ve görüntüleme tekniklerinin gelişmesiyle; tıp sanatla bilimin kaynaştığı skalanın sanat ucundan bilim ucuna doğru önemli bir geçiş yaşadı. Yirmi birinci yüzyılın başlangıcına ise gerçekliğe verilen anlam ve bireyselliğin damgası vuruldu. Sadece sosyolojik olarak değil felsefe, sanat ve bilim de bu etkiden payını aldı. Bu eğilimlerin sonucu olarak teorisi geçtiğimiz yıllarda çok tartışılıp şekillenen kanıta dayalı laboratuvarın klinik laboratuvarlar sonuçlarına yansıtılması ve klinik hekimleri tarafından hasta yararına kullanılması birinci basamakta önemli bir aşama olarak kabul edilebilir. Tedavi yaklaşımlarında bireyin sabit özellikleri ve durumsal sağlık koşullarına özgüllük çoktandır uygulama alanı bulmakta. Testlerin de bireye özgü nitelikleri saptamaya yönelik olanları ve yine bireye özgü değerlendirilmesi, laboratuvar çalışanlarının güvenliği öne çıkacak konular. Teknolojik anlamda moleküler bilimlerdeki ilerleme bu anlayışın hem alt yapısını oluşturuyor hem de geleceği yönlendiriyor. Moleküler bilimlere dokunan bilim alanlarının füzyonu kaçınılmaz sonuçlardan birisi olarak karşımıza çıkıyor.
İleriye yönelik beklentileriniz, hedefleriniz nelerdir?
Tıp, tıp eğitimi, özelinde biyokimya camiasının, çok değerli öğrencilerimizin akademik olarak ve hizmet alanında ideal koşullarda çalışacağı bir sistemin yerleşmesi, huzur içerisinde, güvende olmaları dileğimdir. Severek, heves duyarak çalıştığım mesleki kariyerimin dingin bir aşamasındayım. Beklentim; emaneti liyakat ve etik açıdan emin ellere teslim etmektir. Genç kuşak bana bu güveni veriyor. Bin altı yüzlerde yaklaşık 35 yıl olan yaşam beklentisinin uzamasıyla insanoğlu eskiye göre daha fazla değişime tanık oldu. Emeklilik sonrası kariyerimin sağlık ve eğitim sektörlerinin dışında olacağını sanıyorum. Bir tarafım her zaman yeni pencereler açan ve gençlerin verdiği dinamizm ile kendini yenileme olanağı sunan akademik ortamda son günüme kadar kalmayı istiyor diğer tarafım ise; yeni, henüz acemisi olduğum edebi kurmaca dünyasına koşmamı istiyor. Gaziantep’te tıp eğitimi ve sağlık hizmetinde öncü, kaliteli bu kurumun bir parçası olmaktan duyduğum onur ise her zaman sürecek.
Röportaj/ Fotoğraf: Elif EMİROĞLU