Gaziantep Üniversite Hastanesi Haber Bülteni

“Kemiyetten ziyade keyfiyet önemli”


Geleceğin başarılı hekimleri olmaya aday olan, içinde bulundukları topluluklarla ve yaptıkları çalışmalarla ses getiren GAÜN Öğrenci Toplulukları, Gaziantep Üniversite Hastanesi Haber Bültenimizin bu ayki konukları…

Toplulukların sağladığı vicdani doygunluğun, mesleki anlamda da faydalı olduğunu vurgulayan GAÜN Organ Bağışı Öğrenci Topluluğu (ONÖT) Başkanı Deniz SAÇLI “Bir topluluğun üyesi olmak; sosyal bir varlık olan insanın hitap etme, dinleme, çözüm üretme gibi kabiliyetlerini geliştiriyor” dedi.

İyi bir hekimin hastasının yalnızca maddi hastalığını tedavi etmekle kalmayıp onun moral ve motivasyonunu da sağlayan, onla samimi bir iletişim kuran hekim olduğunun altını çizen GAÜN Sağlıkta Pozitif Düşünce Topluluğu(SPDK) Başkanı Burhan Tekin ise, “Okul hayatımızda görmüş olduğumuz derslerle kendimizi ilmi anlamda geliştirirken, bu tür faaliyetlerle de hastalarla olan sosyal anlamdaki iletişimimizi pekiştiriyoruz” ifadelerine yer verdi.

Öğrenci topluluklarıyla gerçekleştirdiğimiz o söyleşinin geri kalanı…

 

GAÜN Organ Bağışı Öğrenci Topluluğu(ONÖT ) ve GAÜN Sağlıkta Pozitif Düşünce Topluluğu(SPDK) ne zaman kuruldu? Kuruluş hikâyenizden bahseder misiniz?

 

Deniz SAÇLI: GAÜN Organ Bağışı Öğrenci Topluluğu (ONÖT )2012 yılında şu anki Başhekimimiz Doç. Dr. Murat Taner GÜLŞEN öncülüğünde kurulmuş bir topluluktur. Türkiye’de kadavradan alınan organın bir canlıya nakledilmesi nakil konusunun önemi, henüz kavranamamış durumda. ONÖT, bu farkındalık eksikliğini gidermek için kurulmuş bir topluluktur.

 

Burhan TEKİN: Topluluğumuzun 1 yılı geçen bir mazisi var. Yeni bir topluluk sayılırız fakat bu süre zarfında yapmış olduğumuz faaliyetler bir hayli göz doldurucu oldu. Türkiye'de 12 ilde resmi olarak faaliyet gösteren bu topluluğumuzu; öğrenci, asistan ve hocalarımızdan müteşekkil bir ekiple beraber yaklaşık 1 ay süren yoğun bir çalışma ve istişare toplantılarıyla kurduk.

 

Toplulukların kurulduğu zamandan bugüne kadar olan sürecini anlatabilir misiniz? Yol kat ettiniz mi?

 

D.S: Kurulduğu zamandan bu yana geçen sürede, öğrencilerin gayreti ve danışman hocalarımızın yol göstericiliğiyle bugün hedeflerimize daha da yaklaşmış bulunuyoruz. Bu sene Yrd. Doç. Dr. Emre YILDIRIM hocamız danışmanlık bayrağını devraldı. Hocamız biz öğrencilerle birlikte ONÖT’ü daha ileriye taşımayı hedefliyor.

 

B.T: Zamanla birçok konuda tecrübelerimiz daha da arttı. İlk ziyaretlerimiz ve şu an yaptığımız ziyaretler arasında farklar oluyor. Şimdiki ziyaretlerimiz daha olumlu, daha faydalı ve daha verimli geçiyor. Önemli olan sistemi oturtmaktır. Bunu yaptığımıza inanıyor ve her geçen gün daha iyi bir noktaya geliyoruz.

 

Topluluklarınız kaç kişiden oluşuyor?

 

D.S: ONÖT yaklaşık olarak 50 kişiden oluşan bir topluluktur. Üye sayımız diğer öğrenci topluluklarına nazaran daha az. Ama bu iş tamamen gönüllülük esaslı bir iş olduğu için gerçekten gönüllü kişilerin bulunduğu bir topluluğuz. Yani az ama öz bir üye kadromuz var. Üyelerimiz ağırlıklı olarak birinci ve ikinci sınıflardan oluşuyor. Farklı sınıflardan üyelerimizin bulunması bizim için çok önemli. Çünkü öğrencilerimiz akademik anlamda aşama kaydettikçe konunun teknik kısmına daha vakıf oluyorlar ve kazanımlarını, kendilerinden alt dönemdeki öğrencilere daha güzel şekilde aktarıyorlar.

 

B.T: Gönüllüğün esas olduğu işlerde kemiyetten ziyade keyfiyet önemlidir. Tabi kemiyet de olursa ne âlâ. Şu an aktif olarak yaklaşık 30 üyemiz var.

 

Çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Bu topluluklar neyi hedefleyerek kuruldu?

 

D.S: Öncelikle şunu belirtmek isterim ki ONÖT organ nakliyle uğraşan tek öğrenci topluluğudur. ONÖT’ü Türkiye’de daha çok yaymak ve diğer üniversitelerde de bu topluluğu kurmak, çalışmalarımız arasında yer alıyor. Tabi bu uzun vadeli bir proje ama bunu başaracağımıza inanıyorum. Yaptığımız diğer çalışmalardan da bahsedecek olursak; 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftasında farkındalığı artırmak amacıyla alışveriş merkezlerinde, hastanemizde, üniversitemizde stantlar açıyoruz. Sadece bağış haftasında çalışmalar yapmıyoruz. Bağış haftası dışında da, bazı dönemlerde üniversite içinde ve hastanede stantlar açıyoruz.

 

B.T: Hasta insan aciz insandır. Hasta insan ilgiye, alakaya, muhabbete muhtaç insandır. Hasta insan “Bana bir el uzatacak yok mu?” diye gözü sürekli kapıda bekleyen insandır. Bu düşüncelerle "Hastalara Manevi ve Psikolojik Destek" adı altında, 500'ü aşkın hastaya gönüllü olarak bu hizmet verildi.

 

Çocuk hastalarımızla da onların anlayacağı dilden konuşmaya çalışıyoruz. Geçen yıl düzenlemiş olduğumuz Pediatri ziyaretinde, çocukları; palyaço, komedi dans üçlüsü ve boyama kitaplarıyla oldukça eğlendirdik. Onlar kadar anne-babalar da motive oldular. Bunun yanında bu manayı canlı tutacak "Bir Hekimin Empati Sorumluluğu", "Başarının Kilometre Taşları" ve  "Toplum ve Hekim" adlı 3 konferans yapıldı. Konferanslarımız önümüzdeki zamanlarda da devam edecektir. Bunun yanı sıra gönüllü arkadaşlarımızla beraber sık sık bu konu üzerinde ihtisas yapmış hocalarımıza ziyaretler düzenleyip, bilgi ve tecrübe havuzu oluşturmaya devam ediyoruz.

 

Öğrenci topluluklarına tepkiler nasıl oluyor? Geri dönüşlerden memnun musunuz?

 

D.S: Tabi ki farklı tepkiler alıyoruz. Aslında aldığımız tepkilerin çoğundan memnunuz. Fakat bu olumlu tepkilerin somut olarak organ bağışına dönüşmemesi bizi üzüyor. Ülkemizde 25 bin kişi organ nakli bekliyor. Bizim ihtiyaç duyduğumuz şey organ bağışına dönüşen, olumlu tepkiler. Bu yüzden gelen tepkilerin bizi doyurmadığını söyleyebilirim.

 

B.T: Üniversite maratonu uzun bir maratondur. Tıp Fakültesinde okuyorsanız bu süre biraz daha uzuyor. Bu yıllarımızı sosyal ve verimli topluluk hareketleriyle doldurmak çok ehemmiyetlidir. Hocalarımız da bu işe bizim kadar sahip çıkmaya çalışıyorlar. Öğrencilerden de aynı şekilde güzel dönüşler almaya devam ediyoruz.

 

Peki, topluluklar size neler kattı?

 

D.S: ONÖT sağladığı vicdani doygunluğun yanı sıra, mesleki anlamda da faydalı oluyor. Bir topluluğun üyesi olmak; sosyal bir varlık olan insanın hitap etme, dinleme, çözüm üretme gibi kabiliyetlerini geliştiriyor.

 

B.T: Elbette bu ziyaretler ve faaliyetler neticesinde, bizler de yol kat etmiş oluyoruz. İyi bir hekim hastasının yalnızca maddi hastalığını tedavi etmekle kalmayıp onun moral ve motivasyonunu da sağlayan, onla samimi bir iletişim kuran hekimdir. Okul hayatımızda görmüş olduğumuz derslerle kendimizi ilmi anlamda geliştirirken, bu tür faaliyetlerle de hastalarla olan sosyal anlamdaki iletişimimizi pekiştiriyoruz. Böylece ileride çok daha iyi hekimler yetişeceği düşünüyoruz.

 

Topluluk olarak belirlediğiniz hedefler nelerdir? Planladığınız etkinlikler var mı?

 

D.S: Önceki sorularda da bahsettiğim gibi Gaziantep Üniversitesi Organ Nakli Öğrenci Topluluğu Türkiye’de organ nakli konusuyla ilgilenen tek öğrenci topluluğudur. Amacımız öncelikle bulunduğumuz bölgede sesimizi duyurmak ve daha sonra ulusal çapta bir hareketi tetiklemektir. Gönül ister ki ONÖT diğer üniversitelere de yayılsın. Biz istiyoruz ki insanlar organ beklerken hasta yatağında hayatlarını kaybetmesinler. ONÖT bu yüzden var ve var olmaya devam edecek.

 

B.T: Hasta ziyaretlerimize düzenli olarak devam ediyoruz. Konferanslarımızı da bazı önemli konularda ve bu konu üzerinde ihtisas yapmış hocalarımızla devam ettireceğiz. Yakın zamanda hastalara verebileceğimiz bir el kitapçığı oluşturacağız. Sağlıkta Pozitif Düşünce Topluluğu üyeleri olarak bu işin farkındalığını arttırıp daha çok çalışarak, daha çok hastaya ulaşmayı hedefliyoruz. Danışman hocalarımız ve bizimle sürekli irtibat halinde olan Prof. Dr. Mehmet Cesur ve Prof. Dr. Cuma Yıldırım hocalarımıza da çok teşekkür ediyorum. Faaliyetlerimize katılmak isteyenler bize e-posta yoluyla veya sosyal medya hesaplarından ulaşabilirler.