Kaybetmemek İçin Kaydetmek Gerekir
Zaman öyle bir süreç ki, su gibi akıp gidiyor ve insan, ancak sonuna geldiğinde farkına varıyor. Aynı kurumda geçirdiğim koca bir 22 yıl.. Ambarda, “Kaybetmemek için, kaydetmek gerekir” prensibiyle, insan hariç neredeyse her şeyi kayıt altına alarak geçirdiğim tam 22 yıl.. Elle yapılan stok kayıtlarından, ilk malzeme kodlarını oluşturarak bilgisayar yardımıyla kayıtların tutulduğu döneme geçişimiz… TMY kodları ile halen kullanılan stok kodlarını eşleştirdiğim zamanlar.. Hepsi bu dönemde.
Fakülte yıllarında alamadıklarımı, 1994 yılında başladığım, kayıt usulleri, mevzuat ve malzemenin öğrenildiği işte bu hayat eğitiminde aldım. Bu süreçte, ambarın oluşumunda büyük emeği olan Prof. Dr. Ünsal ÖNER ve Nurettin ANGUN, İşletme Müdürlüğü kuruluşunda Prof. Dr. Muzaffer KANLIKAMA ve Sabri YILDIZ’la olan mesailer ve gece bile devam eden ihaleler geliyor insanın aklına. Hastaneyi sel bastığında başhekim Prof. Dr. Ömer ARPACIOĞLU ile spor salonunu nasıl ambara dönüştürdüğümüz; Prof. Dr. Levent ELBEYLİ ve Prof. Dr. Bülent TUNÇÖZGÜR ile kapasite artırımı için nasıl asma kat yaptırdıklarımız geliyor aklıma. Satın alma komisyonunda yaşananlar, haftada iki kez muhabbet havasında geçen Muayene ve Kabul komisyon toplantıları, Sayıştay sorguları, Nöbetçi İdareciyken yaşadıklarım, daha neler neler. Bakıyorum da geçmişe, kimler emek vermemiş ki bu hastaneye. Zaten olması gereken de bu değil midir? Kişiler geçici ama devlet baki. Elbette çalışacağız. “Benim görevim değil!” diyerek kaçmanın, bu millete yapılmış en büyük ihanet olduğunu düşünüyorum.
Bir tam maaş ödül alıp da bunun bir yemeğe bile yetmediğini fakat bunun verdiği manevi tadın tarifsiz olduğunu gördüm. Vazifenin mahiyetine bakmaksızın, tıpkı bir emir eri gibi, her verilen görevi memnuniyetle kabul ederek çalıştım hep. Personel yetersizliğinden bazen acil vezneci oldum, bazen Özel Muayene biriminde mutemet… Bu süre zarfında, kendilerini hep örnek aldığım Prof. Dr Sabri GÜNGÖR ve desteklerini gördüğüm Tülay YAZAR ve Şefik KILIÇ’ı rahmetle anıyorum.
Hali hazırda Hastane Müdür Yardımcısı olarak devam ettiğim bu maratonda, acısı ve tatlısı ile beni yetiştiren ve olgunlaştıran idarecilerim ve mesai arkadaşlarıma çok şey borçluyum. Sağlığım elverdiğince, devletime, milletime hız kesmeksizin hizmet etmeye devam edeceğim.