KALP DAMAR CERRAHİSİNE TAZE KAN
Bültenimizin bu ayki konuğu Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adnan Celkan oldu.
Başarılı bir hekim olmasının yanı sıra mütevazı kimliği ve hastalarıyla kurduğu güçlü iletişim yönüyle adından söz ettiren Prof. Dr. Adnan Celkan gelecek ile ilgili hedeflerinde, bölgede ilk olacak projelerin gerçekleşeceğini vaat ediyor.
Kalp ve damar cerrahisinin zor olduğu kadar çok zevkli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Adnan Celkan iyi hekimliği şöyle tanımlıyor: “Sabırlı ve hoşgörülü olmak, empati yapabilmek ve insanları dinlemek çok önemli. Hekim olurken çok ağır bir eğitimden geçiyorsunuz. Hayatınızı devamlı ertelemek zorunda kalıyorsunuz. Ne olursa olsun bu sizin seçiminiz, vebali de sevabı da size ait. Bu size bir üstünlük veya farklılık kazandırmaz. İşinizin gereğini yerine getirmek zorundasınız. İyi hekim iyi iletişim kuran hekimdir.”
Prof. Dr. Adnan Celkan ile gerçekleştirdiğimiz o keyifli röportajla sizlerleyiz…
Öncelikle kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
Kilis’te 1969 yılında doğdum. Babamın görevi nedeniyle ilk ve orta öğrenimimi Erzurum’da tamamladım. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1992 yılında mezun oldum. İki yıllık mecburi hizmetin ardından Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi’nde Kalp Damar Cerrahisi ihtisasına başladım. İhtisasımı 2000 yılında bitirerek aynı yıl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniğinde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladım. O yıllarda kalp ameliyatları bu kadar yaygın bir şekilde yapılmıyordu. Üniversitemizde de başlayalı henüz bir yıl olmuştu. Anjio ünitesinin de kurulması ile beraber her geçen gün ameliyat sayıları artarak devam etti. Yardımcı doçentlik unvanımı 2002 yılında aldım. Amerika Birleşik Devletleri Chicago Northwestern Üniversitesi’nde 2005 yılında kapak tamirleri ve aort cerrahisi ile ilgili gözlemci doktor olarak bulundum. Doçent unvanını 2007 yılında aldım ve 2008 yılı haziran ayında üniversiteden ayrılarak özel sektörde çalışmaya başladım. Bu süreç yaklaşık on yıl devam etti ve bu süre zarfında dört bine yakın açık-kapalı kalp damar ameliyatı gerçekleştirdim. Tabii ki akademik hayata olan özlemim hiç bitmedi. Üniversiteye 2018 yılı mart ayında geri dönerek Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde göreve başladım. Halen Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı ve Pediatrik Kalp Cerrahisi Bilim Dalı başkanlığı görevlerini devam ettirmekteyim.
Doktor olmaya ne zaman karar verdiniz ve neden kalp damar cerrahisi alanını seçtiniz?
Aslına bakarsanız buna karar vermek için bana hiç fırsat tanınmadı. Klasik bir hikâye olan aile baskısıyla doktor oldum. Bir gün kendimi tıp fakültesinde buldum. Bir öğretim üyesi ve sosyal bilimci olan babama bazen sitemde bulunurdum. “Hiç fikrimi sormadınız, neden?” diye. Tabii şimdi sorarsanız hekim olduğum için çok mutluyum ve işimi çok severek yapıyorum. Fakülte yıllarında aklımda hep cerrah olmak vardı. Kalp ise en çok ilgimi çeken organ olunca ikisinin birleşimi olarak kalp ve damar cerrahisi ortaya çıktı.
Alanınızda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
Miyokardial iskemi-reperfüzyon injürisi ve apoptosis , açık kalp ameliyatı yapılacak hastalarda peroperatif fast-track recovery protokolü, koroner bypass ameliyatlarında arteryel greft kullanımı, aort cerrahisinde beyin koruma teknikleri, kapak tamirleri ve aritmi cerrahisi, off-pump koroner bypass cerrahisinde monitorizasyon, periferik damar hastalıklarında endovasküler tedaviler, konjenital kalp hastalıklarında sağ ventrikül çıkım yolu rekonstrüksiyon yöntemleri, çalışma yaptığım alanların başlıcalarıdır.
GAÜN Hastanesi’nin Kalp Damar Cerrahisi bölümünde ne gibi çalışmalar yapılıyor?
Bölümümüzde erişkin kalp ve damar ameliyatlarının hemen hemen hepsi başarıyla yapılmaktadır. Koroner-bypass ameliyatları, her türlü kalp kapağı ameliyatları, aort cerrahisi, endovasküler cerrahi yöntemler( küçük kesi ile yapılan ), periferik arteryel hastalıkların cerrahisi, varis cerrahisi, venöz girişimlerin hepsi başarıyla gerçekleştirilmektedir. Bunun yanında çocuk kalp cerrahisi ameliyatlarının da büyük kısmı başarıyla gerçekleştirilmektedir.
Kalp ve damar hastalıkları kimlerde ya da nasıl yaşayanlarda daha çok görülmekte? Kalp sağlığına yeteri kadar önem veriliyor mu?
Aslında çevrenize şöyle bir bakarsanız kalp hastalıklarının kimde daha çok görüldüğünü çok rahat anlarsınız. Tabii ailevi yatkınlık da önemlidir. Stresli, çok hareketsiz yaşam tarzı olanlar, obezitesi olanlar ayrıca sigara ve alkol kullananlarda sık görülmektedir. Diyabet hastalığı şüphe götürmez bir risk faktörüdür. Son zamanlarda kalp sağlığı konusunda toplumda bir bilinç oluştu. Tabii bunda sosyal medyanın da rolü büyük. Fakat doğru şeyleri ne kadar yapabildiğimiz tartışılır.
Size göre iyi bir hekim, iyi bir cerrah olabilmek için gereken temel şartlar nelerdir?
Öncelikle iyi bir hekim olmak lazım. Sabırlı ve hoşgörülü olmak, empati yapabilmek ve insanları dinlemek çok önemli. Hekim olurken çok ağır bir eğitimden geçiyorsunuz. Hayatınızı devamlı ertelemek zorunda kalıyorsunuz. Ne olursa olsun bu sizin seçiminiz, vebali de sevabı da size ait. Bu size bir üstünlük veya farklılık kazandırmaz. İşinizin gereğini yerine getirmek zorundasınız. İyi hekim iyi iletişim kuran hekimdir. Tabii diğer faktör bilgili olmaktan geçiyor. Bunun için de çok okumak ve takip etmek gerekiyor. Kalp cerrahisi zor olduğu kadar zevkli bir branştır. Mesleki tatmini en üst düzeyde yaşarsınız. Sabır ve dikkat gerektiren bir iştir. Tabii biraz da tanrı vergisi bir yeteneğin olması da şart.
Unutamadığınız bir anınız var mı?
2000 yılında Gaziantep Üniversitesi’nde ilk göreve başladığım zamanlarda, girdiğim ilk ameliyatı hiç unutmam. Zor ve komplike bir vakaydı. On sekiz saat sürmüştü.
İleriye yönelik hedefleriniz, projeleriniz var mı?
Elbette var. Hedef koymazsanız hiçbir yere ulaşamazsınız. En büyük amacımız kliniğimizi referans merkez haline getirmektir. İlk aşamada Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Ali Gür’ün de desteklediği bir proje ile, birçok işlemin bir arada gerçekleştirildiği hibrit bir ameliyathane kurmak istiyoruz. Hibrit ameliyathanelerde hem klasik açık ameliyatlar hem de görüntüleme sistemlerinin yardımı ile endovasküler kapalı ameliyatları beraber yapabiliyorsunuz. Bunun bölgemizde bir ilk olması da çok önemli. Daha sonraki aşama ise transplantasyon, yani kalp nakli yapabilmek. Ayrıca çocuk kalp cerrahisini de çok önemsiyorum. Bu alanda büyük bir açık var. Kısacası hem erişkin hem de çocuk kalp ve damar ameliyatlarının rutin yapıldığı, transplantasyon yapılabilen bir klinik haline gelmek en büyük amacımızdır.
RÖPORTAJ/FOTOĞRAF: ELİF EMİROĞLU