Gaziantep Üniversite Hastanesi Haber Bülteni

“İLKLERİN” KLİNİĞİ; GAÜN GÖĞÜS HASTALIKLARI


Bültenimizin bu ayki sayısında GAÜN Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Meral Uyar ile bir röportaj gerçekleştirdik.

GAÜN Göğüs Hastalıkları Kliniğine şehirden ve bölgeden çok sayıda hastanın müracaat ettiğini ve bu hastaların tanı ve tedavi süreçlerini başarılı bir şekilde yürüttüklerini vurgulayan Prof. Dr. Meral Uyar, “Uykuda solunum durmasının akciğer kökenli kan tükürme ile ilişkili olduğunu dünyada ilk bulan da biziz” dedi.

Prof. Dr. Meral Uyar sözlerine, “Uykuda solunum durmasının kan tükürmeyi tetikleyip tetiklemediğini araştırdığımız çalışmamız sonucunda uykuda solunum durmasının hem kan tükürme ihtimalini arttırdığını, hem de bu hastalarda miktar olarak daha fazla kan tükürme gerçekleştiğini tespit ettik. Böylece uykuda solunum durmasının kan tükürme ile ilişkili olduğunu dünyada ilk defa biz bularak kan tükürmenin yeni ve önemli bir sebebini tıp literatürüne eklemiş olduk” şeklinde devam etti.

GAÜN Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Meral Uyar ile gerçekleştirdiğimiz o röportajın devamı sizlerle…

 

Öncelikli olarak kendinizden bahsedebilir misiniz?

 

1975 Çorum doğumluyum. Eskişehir kökenliyiz fakat memur çocuğu olduğum için Türkiye’nin birçok ilinde yaşama şansımız oldu. Liseyi Beyoğlu Anadolu Lisesi’nde bitirdikten sonra Ege Üniversitesi’nde başladığım tıp fakültesinden 1998 yılında mezun olarak 1999 yılında Gaziantep Üniversitesi’nde göğüs hastalıkları asistanı olarak göreve başladım. 2012 yılında doçent, 2018 yılında profesör oldum.

 

Alanınızda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

 

Özellikle astım, KOAH gibi solunumsal hastalıklar göğüs hastalıkları alanında en fazla yapılan çalışmalar arasında yer alıyor. Bizim kliniğimiz özellikle ağır KOAH hastalarında solunumsal desteği sağlayan cihazların kullanımı açısından Türkiye’nin ilkleri arasında yer almaktadır.  

Yine bünyemizde 17 yıl önce kurulan uyku laboratuvarı Gaziantep’te ilk olma özelliğine sahip. Laboratuvarımızın ilk sorumlusu benim. Laboratuvarımız akredite merkezler arasında yer almaktadır.  

Uykuda solunum durmasının akciğer kökenli kan tükürme ile ilişkili olduğunu dünyada ilk bulan da biziz. Uykuda solunum durmasının kan tükürmeyi tetikleyip tetiklemediğini araştırdığımız çalışmamız sonucunda uykuda solunum durmasının hem kan tükürme ihtimalini arttırdığını, hem de bu hastalarda miktar olarak daha fazla kan tükürme gerçekleştiğini tespit ettik. Böylece uykuda solunum durmasının kan tükürme ile ilişkili olduğunu dünyada ilk defa biz bularak kan tükürmenin yeni ve önemli bir sebebini tıp literatürüne eklemiş olduk.

 

Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’nda hangi hastalıklar tedavi edilmektedir?

 

Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’na ait 27 yataklı bir servisimiz mevcut. Kliniğimizde göğüs hastalıkları alanında tüm hastalıkların tetkik, tedavi ve takipleri yapılabilmektedir. Solunum Fonksiyon Laboratuvarında; solunum fonksiyon testleri, difüzyon testi, akciğer kapasitesi ölçümü ile kardiyopulmoner egzersiz testleri uluslararası rehberlere uygun olarak yapılmaktadır. Alerji Laboratuvarında deri testleri uygulanmaktadır. Bronkoskopi Ünitesinde, fiberoptik bronkoskopi uzman ve deneyimli bir ekip tarafından yapılmaktadır. Fiberoptik bronkoskopi sırasında gerek görüldüğünde biyopsi; bronkoalveoler lavaj, özel fırçalarla sitolojik ve mikrobiyolojik örnek alınması ve transbronşial iğne aspirasyonu gibi işlemler uygulanabilmektedir. Endobronşial ultrason ile lenf nodları değerlendirilerek tanı konulabilmektedir.

Uyku laboratuvarında uykuda solunum durması başta olmak üzere uyku bozuklukları tanı ve tedavisi uygulanabilmektedir.

 

Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı kaç kişilik bir ekipten oluşuyor? GAÜN Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’nı farklı kılan nedir?

 

Altı öğretim üyesi ve altı asistandan oluşan kadromuzla güçlü ve uyumlu bir ekibiz.

Klniğimizde endobronşial ultrason ile ameliyatsız akciğer lenf nodlarının değerlendirilmesi yapılabilmekte. Uyku laboratuvarında uykuda solunum bozukluklarının tanı ve tedavisinin yapılması imkânını sunuyoruz. Akciğer kanseri, uyku, kistik fibrozis, pulmoner hipertansiyon alanlarında birçok bölümle işbirliği halinde uyguladığımız konseylerimiz mevcut. Bu sayede multidisipliner olarak tanı ve tedavi imkânları sunmaktayız.

 

Pandemi sürecini en çok hisseden bölümlerden biri göğüs hastalıkları. Bu süreçte nasıl bir işleyişiniz oldu?

 

Pandemi sürecinin etkileri bölümümüzde birçok bölümden daha fazla hissedildi. Hepimiz bilmediğimiz bir düşmana karşı her gün farklı bir bilgi öğrenerek, her gün yeni bir tecrübe kazanarak dinamik bir şekilde hazırlanarak savaşmak durumunda kaldık.

Değişen şartlara uyum sağlayarak, güncel rehberlerin eşliğinde diğer bölümlerle işbirliği içinde çalışarak tanı ve tedavi hizmeti verdik, vermeye de devam ediyoruz.

Pandemi sürecinde birçok kayıp yaşadık. Özellikle kliniğimizden uzmanlığını alan Dr. Hüseyin Süyür’ü kaybetmemiz bizi derinden üzdü. Mekânı cennet olsun.

 

COVID sonrası şikâyetleri ile bölümünüze başvuranların sıklığı nedir? Karşılaşılan durumlar, koronavirüsün bıraktığı hasarlar nelerdir?

 

COVID sonrası en fazla karşılaştığımız solunumsal şikâyetler; öksürük ve nefes darlığı şeklinde oluyor. Damar tıkanıklığına bağlı komplikasyonlar da COVID sonrası görülebilmektedir. Buna bağlı olarak akciğerine pıhtı atan hastalarımız da olmaktadır.

Bazı hastalarda çok hızlı sürede gelişen akciğerlerde fibrozis( katılaşma) ortaya çıkabiliyor. Neyse ki aşılanmaların başlaması ve yaygınlaşmasıyla bu tip akciğer hasarını daha az görmeye başladık.

 

Bölgemizde göğüs hastalıkları kapsamında en sık karşılaştığınız hastalık nedir? Sebebi nedir?

 

Bölgemizde astım, KOAH gibi solunumsal hastalıklar sigara ve hava kirliliği etkisiyle fazla görülüyor.

Çöl tozlarının etkisiyle astım ataklarında artış ortaya çıkabilmektedir. Sanayileşmenin getirdiği hava kirliliği bağışıklık sisteminde, kalp dolaşım ve solunum sisteminde zararlı etkilere yol açabilmektedir. Tüberkülozu ise düşük standartlarda yaşam sebebiyle görebiliyoruz.

Yemek kültürünün önemli olduğu bölgemizde obezitenin fazla olarak görülmesi uykuda solunum durmasını tetiklemektedir.

 

Bölgemiz insanlarında sigara kullanım alışkanlığı oldukça fazla. Buna bağlı gelişen hastalıklar nelerdir? Sigara göğüs hastalıklarını ne kadar tetikliyor?

 

Akciğer kanserinin sigaraya bağlı olarak görülmesi en az %90 oranındadır. Özellikle KOAH sigara içiminin artışına paralel olarak ortaya çıkabiliyor. Sigara dumanı astım ataklarını da tetikleyebilmektedir.

 

Göğüs hastalıklarının seyri nasıldır? Risk faktörleri nelerdir?

 

Akciğer hastalıklarının gelişiminde en fazla risk faktörü sigara, hava kirliliği, çevresel ve mesleki maruziyetlerdir. Astım zaman zaman artan şikâyetlerle ataklar şeklinde görülürken kronik obstrüktif akciğer hastalığının ilerleyici olması tipiktir.

 

Erken tanı ne kadar önemli?

 

Birçok hastalıkta erken tanının önemli olduğu aşikârdır fakat erken tanıdan daha da önemli olan önlenebilir risk faktörlerinden uzaklaşmaktır.

Akciğer kanserine bakarsak; sigara içiminin bırakılması, maruziyetlerin önlenmesi akciğer kanserinin gelişimini önlemede etkilidir.

 

Şimdiye kadar gördüğünüz, karşılaştığınız en ilginç vaka neydi?

 

Kliniğimize, şehrimizden ve bölgeden nadir görülen hastalıkları olan olgular müracaat ediyor ve bu hastaların gerek tanı gerek tedavi süreçlerini başarılı bir şekilde yürütüyoruz.

İlginç vakalardan birinden bahsedecek olursak; kliniğimize 40 yıl önce akciğerine fıstık kabuğu kaçan bir hasta başvurmuştu. İşlemle, fıstık kabuğunu çıkardığımız hasta karşılaştığım değişik vakalardan biriydi.

Ama beni en çok etkileyen hastalardan biri; geçirdiği motosiklet kazası sonrası boyundan altı tutmayan, kullanılmamaya bağlı eklemlerde katılık gelişen, bilinci kapalı olan bir hastamızdı. Bu hastamızın tedavi sonrası ufak adımlar atar halde taburcu olması ve 6 ay sonra tamamen normal bir şekilde ziyarete gelmesi tam anlamıyla mucizeydi.

 

İleriye yönelik beklentileriniz, projeleriniz nelerdir?

 

Yeni bilgiler öğrenmek hoşuma gidiyor. Şimdiye kadar uluslararası ilişkiler, adalet ve aşçılık bölümlerini bitirdim. Yine farklı alanlarda eğitim alarak bilgi birikimimi arttırmak isterim. 

Kliniğimiz ile ilgili ise; daha uzun soluklu projeler üretmek, geniş çaplı çalışmalara ev sahipliği yapmak isteriz. Bunların başında kronik solunum yolu hastalıkları ve sebepleri hakkında farkındalığı artırarak temiz hava soluma ve dumansız ortam hakkımızı güçlendirecek projeler üretmek geliyor. Akciğer kanseri tanısına yönelik robotik yardımlı navigasyon cihazını bölgemize kazandırmak istiyoruz. Akciğer nakli ile ilgili merkez sayısı Türkiye genelinde çok az. İleriye yönelik beklentilerim arasında gelecekte nakil merkezi haline gelmemiz de yer alıyor.

 

Röportaj/ Fotoğraf: Elif EMİROĞLU SÖNMEZ