“HER AMELİYAT, BİR AİLEYİ HAYATA BAĞLIYOR”

Bültenimizin bu sayısına, kalp ve damar cerrahisi alanında hem ülkemizde hem de yurtdışında önemli deneyimler kazanmış, Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mehmet Karahan’ı konuk ettik.
Öğrencilik yıllarında Harvard Üniversitesi ve Cenevre Üniversitesi’nde edindiği tecrübelerle meslek yolculuğuna başlayan Doç. Dr. Mehmet Karahan, Türkiye’de Yüksek İhtisas Hastanesi’nde başasistanlık, uzmanlık ve doçentlik unvanlarını kazandı. Bugün ise Gaziantep’te, kalp cerrahisinde öncü operasyonları, akademik çalışmaları ve güçlü ekibiyle adından söz ettiriyor.
“Her yeni ameliyat, sadece bir hastayı değil, koca bir aileyi yeniden hayata bağlıyor” diyen Doç. Dr. Karahan ile kalp ve damar cerrahisine dair merak edilenleri, teknolojinin sunduğu yenilikleri ve GAÜN Hastanesi’nde yürütülen çalışmaları konuştuk.
Doç. Dr. Mehmet Karahan ile gerçekleştirdiğimiz o röportaj sizlerle…
Öncelikle kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Kalp cerrahisi yolculuğum Gaziantep Vehbi Dinçerler Fen Lisesi’nden sonra Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne adım atmamla başladı. Öğrencilik yıllarımda Amerika Birleşik Devletleri-Harvard Üniversitesi’nde laboratuvar çalışmaları yaptım, İsviçre-Cenevre Üniversitesi’nde kalp cerrahisi stajı tamamladım. Bu deneyimler bana ufuk açtı ve kalp cerrahisini ne kadar çok sevdiğimi fark ettirdi. Hacettepe’den mezun olduktan sonra Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi’nde Kalp ve Damar Cerrahisi asistanlığına başladım. Kalp ve damar cerrahisi uzmanı olduktan sonra aynı hastanede hem klinik hem akademik görevler üstlenerek uzman, başasistan ve doçent olarak çalışmaya devam ettim. Bu yıllar bana sadece cerrahi deneyim değil aynı zamanda hasta yönetimi, ekip çalışması ve akademik üretkenlik anlamında çok şey kattı. Bu süreçte özellikle koroner bypass, kapak ve aort cerrahileri, ileri kalp yetersizliği cerrahisi, kalp nakli ve yapay kalp destek sistemleri üzerine yoğunlaştım. Kariyerim boyunca yurtdışı eğitimlerine de önem verdim. Almanya-Hannover’de kalp nakli ve mekanik dolaşım destek sistemleri üzerine özel bir eğitim aldım. Bunun yanı sıra Almanya-Nürnberg’de endovasküler girişimler ve ileri aort cerrahisi konusunda eğitim görerek bu alandaki deneyimimi artırdım. Bu eğitimler bana hem farklı teknikleri öğrenme fırsatı sundu hem de vizyonumu genişletti.
2025 yılında ise memleketime, Gaziantep Üniversitesi’ne geldim. Şimdi burada Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi ve bölüm başkanı olarak görev yapıyorum. Koroner bypass, kapak ve aort cerrahisi, bunların küçük kesilerle yapılan minimal invaziv yöntemleri, kalp nakli ve yapay kalp destek sistemleri üzerine çalışıyorum. Aynı zamanda akademik üretime, araştırmalara ve genç meslektaşlarımın yetişmesine önem veriyorum. Benim için Gaziantep’te çalışmak ayrı bir gurur. Çünkü bu bölgedeki insanlar başka şehirlerdeki imkânlara ulaşmakta zorlanabiliyor. Bizim burada yaptığımız her yeni ameliyat, her yeni teknoloji, aslında sadece bir hastayı değil, koca bir aileyi yeniden hayata bağlıyor. Bu da işimizin en değerli tarafı.
GAÜN Hastanesi’nin Kalp Damar Cerrahisi bölümünde ne gibi çalışmalar yapılıyor? Sizin kalp- damar cerrahisinde ilgi alanlarınız nelerdir?
Hastanemiz, bölgenin en güçlü kalp ve damar cerrahisi merkezlerinden biri. Koroner bypass, kapak ameliyatları, aort cerrahileri, damar tıkanıklıkları, varis ve minimal invaziv cerrahi gibi pek çok alanda hizmet veriyoruz. Benim kişisel olarak en çok yoğunlaştığım alanlar ise koroner bypass, kapak ve aort cerrahisi; bu ameliyatların minimal invaziv yöntemlerle (küçük kesilerle) yapılması, damar ameliyatları, ayrıca kalp nakli ve yapay kalp destek sistemleri. Bu alanlarda hem klinik çalışmalar yapıyor hem de yeni teknolojilerin geliştirilmesine katkı sağlıyoruz.
GAÜN Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı kaç kişilik bir ekipten oluşuyor? Bu ekibi farklı kılan nedir? Yenilikleriniz, özellikli hizmetleriniz var mı?
Ekibimiz oldukça genç, dinamik ve idealist bir kadrodan oluşuyor. Şu an 5 öğretim üyesi, asistanlarımız, perfüzyonistlerimiz ve deneyimli hemşirelerimizle birlikte güçlü bir ekibiz. Bizi farklı kılan, sadece ameliyat yapmakla sınırlı kalmayıp aynı zamanda araştırma, yenilik ve eğitim odaklı çalışmalar yapıyor olmamızdır. Minimal invaziv cerrahiler, ileri aort cerrahileri ve yapay kalp destek cihazı çalışmaları ile bölgemize birçok ilki kazandırıyoruz.
Şehrimizde ve bölgemizde en sık görülen vakalar nelerdir?
Bölgemizde koroner kalp hastalıkları (damar tıkanıklıkları) ve kalp kapak hastalıkları oldukça sık görülüyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri, maalesef bölgemizde diyabet ve hipertansiyonun yaygın olması. Bu durum hem kalp damar hastalıklarını hem de periferik damar tıkanıklıklarını artırıyor. Yani hem kalp hem de bacak damarlarıyla ilgili sık vaka görüyoruz.
Kalp Damar Cerrahisi alanındaki tanı ve tedavi yöntemlerinden bahseder misiniz?
Tanıda modern görüntüleme yöntemleri – ekokardiyografi, anjiyografi, BT ve MR – vazgeçilmez hale geldi. Tedavide ise açık kalp cerrahisi hâlâ çok önemli bir yer tutuyor. Bunun yanında minimal invaziv yöntemler, yani daha küçük kesilerle yapılan kalp ameliyatları, giderek artıyor. Ayrıca damar tıkanıklıklarında endovasküler (damar içinden yapılan) girişimleri de aktif olarak uyguluyoruz. Böylece hastalarımız daha hızlı toparlanıyor.
GAÜN Hastanesi bünyesinde görev yapmak sizde neler hissettiriyor?
Gaziantep, Türkiye’nin en büyük şehirlerinden biri ve sağlık alanında da önemli bir merkez olarak yer alıyor. Böyle bir şehirde, böyle bir üniversite bünyesinde çalışmak benim için hem onur hem de sorumluluk. Burada hem akademik üretim yapabiliyorum hem de doğrudan halkımıza hizmet ediyorum. Ayrıca rektörümüz ve başhekimimiz bize çok güçlü destek veriyor, bu durum ise yeni projeler için cesaret veriyor.
Kalp Damar Cerrahisinde teknoloji önemli bir yerde. Ne tür teknolojiler kullanılıyor? Teknolojinin gelişimini yeterli buluyor musunuz?
Artık kalp cerrahisini teknolojiden ayrı düşünmek imkânsız. Robotik cerrahiler, minimal invaziv ameliyatlar, yeni nesil kalp-akciğer makineleri, yapay kalp cihazları bu alanın geleceğini belirliyor. Biz de bunları yakından takip ediyoruz. Türkiye’de de yerli teknolojilerin gelişmesi bizi ayrıca gururlandırıyor.
GAÜN Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı olarak geçtiğimiz günlerde kalp-akciğer makinesinin geliştirilmesine büyük bir katkı sağladınız. Bu süreçten ve cihazdan bahsedebilir misiniz?
Bu bizim için çok değerli bir tecrübe oldu. ASELSAN ve TÜSEB tarafından geliştirilen yerli üretim kalp-akciğer makinesinin test aşamalarında aktif olarak görev aldık. Bu süreçte, TÜSEB Başkanımız ve aynı zamanda benim için bir ağabey ve hoca olan Prof. Dr. Ümit Kervan’ın destekleri için kendisine ayrıca teşekkür etmek isterim. Kalp-akciğer makinesi, kalbi durdurduğumuz ameliyatlarda vücut ve beyin dolaşımını sürdürebilmemizi sağlayan ve ameliyatların güvenle yapılmasına imkân tanıyan hayati bir cihazdır. Şu anda kullandığımız makinelerin tamamı yurtdışı menşeilidir. Ancak bizim klinik öncesi testlerini gerçekleştirdiğimiz bu cihaz, ASELSAN ve TÜSEB’in iş birliğiyle tamamen yerli olarak geliştirilmiş çok önemli bir projedir. Gaziantep Üniversitesi olarak hem deneysel çalışmalarda hem de klinik kullanıma hazırlık sürecinde cihazın performansını değerlendiren ekipte yer almaktan büyük gurur duyduk. Yerli ve milli bir kalp-akciğer makinesinin ortaya çıkması, ülkemiz için son derece kıymetli bir kazanım oldu.
Unutamadığınız bir anınız, ilginç vakalarınız oldu mu?
Kalp cerrahisinde her gün farklı bir hikâye yaşıyoruz. Özellikle ileri kalp yetmezliği ile bize başvurmuş genç bir hastaya yapay kalp takıp, kısa süre içinde ayağa kalktığını görmek, ailesiyle yeniden zaman geçirebildiğini duymak çok mutluluk verici. Veya aort yırtılması ile bilinci kaybolmak üzere olan bir hastanın şifasına vesile olmak… İşte o an, bu mesleğin tüm zorluklarını unutturuyor. İnsan hayatına dokunabilmek en büyük mutluluk.
İleriye yönelik projeleriniz var mı?
Önümüzdeki dönemde üniversitemizin kalp nakli sertifikasyonunu almasını hedefliyoruz. Rektörümüz de bir kardiyolog olduğu için bu alandaki ihtiyacı çok iyi biliyor. Böylece kalp nakli bekleyen hastalar, başka şehirlere gitmek zorunda kalmadan Gaziantep’te tedavi edilebilecek. Ayrıca küçük kesilerle yapılan minimal invaziv cerrahiyi yaygınlaştırmak ve uluslararası alanda ses getiren bilimsel çalışmalar üretmek öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği’nin eğitim akreditasyonunu alarak kliniğimizi Türkiye’nin önde gelen eğitim merkezlerinden biri haline getirmek de planlarımız arasında yer almakta.
Röportaj/Fotoğraf: Elif Emiroğlu Sönmez