Gaziantep Üniversite Hastanesi Haber Bülteni

“HATA YAPMA LÜKSÜMÜZ YOK”


Bültenimizin bu ayki konukları Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı ve Adli Toksikoloji Laboratuvarı kurucu öğretim üyesi Prof. Dr. Aysun Baransel Isır, Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Adli Toksikoloji Laboratuvarı Sorumlu Hekimi Dr. Öğr. Üyesi Murat Akbaba oldu.

 

Adli Toksikoloji Laboratuvarını işleyişe geçirerek yargıya yönelik hizmetlerine bir yenisini daha eklediklerine dikkat çeken Isır ve Akbaba, “Adli Toksikoloji; son yıllarda ciddi teknolojik gelişmeler göstererek adaletin objektif olarak dağıtılabilmesi için hukuka yardımcı olmaktadır. Uyuşturucu madde kullanımı her geçen gün artış gösteriyor. Bilinmektedir ki; uyuşturucu ve uyuşturucu madde kullanımı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek artmakta ve toplumumuz, özellikle de genç kuşak için ciddi tehlike arz etmektedir. Gaziantep ilindeki tüm hastanelerde ve hatta çevre illerdeki tüm hastanelerde, sadece idrarda toksik tarama yapılabilmekte bu da maalesef maddelerin tespitinde yetersiz kalmaktadır. Bölgemizdeki bu eksikliği gidermek amacıyla anabilim dalımız harekete geçmiş ve tam donanımlı bir Adli Toksikoloji Laboratuvarı kurulmuştur” ifadelerine yer verdi.

 

Röportajın geri kalanı ile sizlerleyiz…

 

Öncelikle kısaca kendinizden bahseder misiniz?

 

Aysun Baransel Isır: Adli Tıp Anabilim Dalımız, 1987 yılında kurulan Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin ilk açılan bölümlerindendir. Adli Tıp Anabilim Dalı’nın ilk araştırma görevlisi olarak başladığım görevimi, 2017 yılında atandığım Anabilim Dalı Başkanlığı görevi ile sürdürmeye devam etmekteyim.

 

Murat Akbaba: Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 2006 yılında Gaziantep Üniversitesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı’nda asistan olarak göreve başladım. Yaklaşık 18 aylık bir süreden sonra istifa ederek yine Üniversitemizde adli tıp asistanlığına başladım. 2013 yılında uzmanlığımı aldım mecburi hizmetimi Adıyaman ilinde tamamladıktan sonra 2015 yılında akademisyen olarak yine üniversitemizde göreve başladım.

 

GAÜN Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı kaç kişilik bir ekipten oluşuyor?

 

Aysun Baransel Isır: GAÜN Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nda iki öğretim üyesi olarak hizmet vermekteyiz. Tabii ki hizmet sürecinde birlikte çalıştığımız altı araştırma görevlisi meslektaşımız, adli tıp polikliniğinde görevli iki, adli toksikoloji polikliniğinde görevli üç sekreterimiz ve adli toksikoloji laboratuvarında görevli üç biyokimyager arkadaşımız var. Sayın Dr.Öğr. Üyesi Murat Akbaba ise 2015 yılında Anabilim Dalı’mızda başladığı akademik görevine devam etmektedir. 

 

Anabilim Dalı’mız akademik kadrosu ile tıp fakültesi, diş hekimliği, hukuk fakültesi öğrencilerine, adli tıp staj derslerini teorik ve pratik eğitimler olarak vermektedir.

 

Adli Tıp Nedir, Nasıl Çalışır ve Ne Yapar?

 

Aysun Baransel Isır: Adi tıp uzmanı; bilirkişi, savcılık veya mahkemeler tarafından görevlendirilmiş ve savcı veya hâkimin uzmanlık alanı dışında olan konularda adaletin sağlanması için adli makamlara bilgi veren kişidir. Tıp alanında bilirkişilik hizmeti ise genellikle Adli Tıp üzerinden yapılmaktadır.

 

Adli Tıp Anabilim Dalımız kurulduğu tarihten itibaren adli makamlara resmi bilirkişilik hizmeti vermektedir. Adli Tıp poliklinik hizmetleri aktif olarak gerçekleştirilmektedir. Verilen raporlar arasında adli travmatoloji, adli psikiyatri, kemik yaşı tespiti, maluliyet çocuk istismarı ve cinsel saldırılara yönelik raporlar yer almaktadır. Gaziantep Adliyesi’ne yansımış ölüm olaylarında ölü muayeneleri, keşif ve otopsi çalışmalarına destek vermektedir. Bununla birlikte adli makamların diğer resmi bilirkişilik görevleri gerçekleştirilmektedir. İnsan hayatında vazgeçilmez iki ana unsur olan tıp ve hukuk bilimleri arasında köprü konumunda multidisipliner hizmet veren anabilim dalı olarak, tüm adli-tıbbi konulardaki raporlama hizmetlerini sunmaya çalışmaktadır.

 

Murat Akbaba: Anabilim dalımız, uygulamalarında bilimselliğin temel prensipleri olan objektif ve standartlara uygun çalışmaları ilke olarak benimsemiştir. Ayrıca Adli tıbbi uygulamaların yanı sıra çocuk istismarı ve madde bağımlılığı gibi çok disiplinli konularda da eğitim çalışmaları aktif olarak sürdürülmektedir. Adli Tıp Anabilim Dalımızda adli makamlara iletilmek üzere ortalama ayda 400 adli rapor düzenlenmektedir.

 

Her türlü hukuki soru ve sorunlara 2019 yılında başlatılan Adli Danışmanlık Hizmetleri ile cevap verilmeye başlanmış olup yine 2020 yılı itibariyle açılan Adli Toksikoloji Laboratuvarı ile Anabilim Dalı’mız yargıya yönelik hizmetlerine bir yenisini daha eklemiştir.

 

Aysun Baransel Isır: Sağlıklı bir hukuk sisteminde kararlar, çağdaş teknolojik yöntemlerle elde edilen objektif kriterlerin aydınlattığı delillerle verilmelidir. Adli Bilimler hukuka ve hukukun gelişimine katkıda bulunmak için var olan içindeki birçok alt bilim dalının olduğu bir bilim dalıdır. Adli Toksikoloji bu alt bilim dallarından birisi olup son yıllarda ciddi teknolojik gelişmeler göstererek adaletin objektif olarak dağıtılabilmesi için hukuka yardımcı olmaktadır. Uyuşturucu madde kullanımı her geçen gün artış gösteriyor. Bilinmektedir ki; uyuşturucu ve uyuşturucu madde kullanımı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek artmakta ve toplumumuz, özellikle de genç kuşak için ciddi tehlike arz etmektedir. Gaziantep ilindeki tüm hastanelerde ve hatta çevre illerdeki tüm hastanelerde, sadece idrarda toksik tarama yapılabilmekte bu da maalesef maddelerin tespitinde yetersiz kalmaktadır. Bölgemizdeki bu eksikliği gidermek amacıyla anabilim dalımız harekete geçmiş ve tam donanımlı bir Adli Toksikoloji Laboratuvarı kurulmuştur. Şu anda da laboratuvarımızın sorumlu hekimliğini Dr. Öğr.Üyesi Murat Akbaba yapmaktadır.

 

Neden adli tıp? Bu işin zorluklarından bahseder misiniz?

 

Murat Akbaba: Hekimlik başlı başına zor bir meslek, kendinizi mesleğinize ve hastanenize adamanız gerekiyor. Ben sosyal bir insanım. Adli tıp bu anlamda sosyal hayata biraz daha müsaade eden bir branş. Buna ek olarak ilginç konuları bünyesinde barındırması, tıbbın başka bir boyutuna hitap etmesi tercihimdeki ana nedenler arasında yer aldı. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen halen mesleğimi ilk günkü gibi severek yapmaktayım. Zor yönleri de var elbette; kritik raporlar düzenliyoruz, çoğu zaman dava süreci bizim raporlarımıza göre şekilleniyor haliyle sanıkların ve mağdurların hayatı da bu yönde şekilleniyor. Bu nedenle hata yapma lüksünüz yok. Çok dikkatli ve özenli çalışmayı, doğru kararları zamanında vermeyi gerektiren bir branş.

 

Adli tıp alanında yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

 

Aysun Baransel Isır: Adli travmatoloji, adli psikiyatri, kemik yașı tespiti, maluliyet oranı tespiti, çocuk istismarı ve cinsel saldırılara yönelik çalışmalarımız var. Bunlara ek olarak adli toksikoloji, malpraktis ve adli belge inceleme konularında da çalışmalarımız devam etmekte.

 

Adli tıp denince akla ilk gelen otopsi oluyor. Peki, otopsi süreci nasıl bir süreç? Neler hissettiriyor? Biraz bahseder misiniz?

 

Aysun Baransel Isır: Otopsi dramatik bir süreç olduğu için adli tıp denilince insanların aklında ilk, hatta bazen tek olarak otopsi beliriyor. Gerçek anlamda zor bir süreç. Adli bir ölüm meydana geldikten sonra kişi üzerinde incelemeler yaparak ölümün nasıl meydana geldiğini tespit ediyoruz. Ayrıca otopsi esnasında ölen kişi üzerindeki delilleri toplayarak şüpheli olayın aydınlatılmasına katkı sunmaya çalışıyoruz. Her ölüm insan için biraz erkendir. Yaşı kaç olursa olsun, doğal nedenlerin dışında hayatını kaybetmiş bir insanla karşılaşmak tabii ki üzüntü verici. Ancak ölümüne neden olan olayın ya da suçlunun tespitinde anahtar rolde olmak belki de tek kişi olmak insanın içine biraz olsun su serpiyor.

 

Adli toksikoloji laboratuvarının sorumlu hekimisiniz. Bu laboratuvarda neler yapılıyor? İşleyişinden bahseder misiniz?

 

Murat Akbaba: Adli toksikoloji laboratuvarında ağırlıklı olarak kan ve idrar numunelerinde uyutucu ve uyuşturucu madde incelemesi yapıyoruz. Laboratuvarımız adli makamlara aktif olarak hizmet veren ender üniversite laboratuvarlarından birisi konumunda. Böylesi bir laboratuvarın kurucu mimarlarından biri olmak gerçekten çok onur verici bir durum benim için. Trend uyutucu ve uyuşturucu maddeleri gerek ulusal gerek uluslararası kaynaklardan takip ederek laboratuvarımızı sürekli olarak güncellemekteyiz.

 

Adli tıp hekimi olmanın özellikli yanları sizce neler?

 

Murat Akbaba: Adli tıp benim açımdan bilinen tıp branşlarından biraz daha farklı. Branşımı ilginç kılan nokta hem hukuki hem tıbbi konulara hakim olunması gerekliliğidir. Örnek olarak tıbbi uygulama hatalarını yani malpraktis davalarını verebilirim. Hukuki yaklaşımı bilmemek bazen tedavi uygulamaları doğru da olsa yargı karşısında meslektaşlarımızı sıkıntıya sokabiliyor. Hukuki ve tıbbi yaklaşımı sentezleyerek bu tarz davalara yaklaşmak meslektaşlarımıza çok yardımcı olmamızı sağlıyor. Bu durum da beni ayrıca mutlu ediyor. 

 

Türkiye dünya adli tıp skalasında nerede duruyor?

 

Murat Akbaba: Adli tıp uygulamaları her ülkenin kanunlarına göre değişmektedir. Hazırlanan raporlar kanun maddeleri gözetilerek düzenlendiğinden adli olaylara adli tıp yaklaşımı ülkeler arasında farklılık arz edebiliyor. Ancak şunu belirtmeliyim ki  otopsi konusunda olsun, olay çeşitliğinin ve sayısının fazlalığı nedeniyle düzenlenen adli rapor çeşitliliği olsun ülkemizdeki adli tıp uzmanları donanım açısından çok iyi bir noktada bulunmaktadır. 

 

Unutamadığınız bir anınız, ilginç vakalarınız oldu mu? İşiniz günlük hayatınızı etkiliyor mu?

 

Murat Akbaba: Adli tıpta her olay kendi içinde ilginç bir öykü veya ilginç bir son barındırmakta. Bu nedenle adli tıp başlı başına ilginç ve içinde heyecan barındıran bir uzmanlık alanı. Tam da bu noktada değinmek istediğim konu olayların ilginçliğinden ziyade bende uyandırdığı hisler. Çok farklı sonları ve ölümleri her an gördüğümden hayatın ne kadar kısa olduğunu, anlam yüklediğimiz pek çok sorunun aslında o kadar anlamlı olmadığını fark ettim. Dediğim gibi aslında hayatta hiçbir olay ya da sorun diğerinden daha büyük ya da küçük değil. Olayları ya da sorunları büyüten insanın kendi beynidir. Bu yaklaşımdan yola çıkarak hayatın asıl anlamının mutlu yaşamak için çabalamak olduğunu gördüm. Hayatımı ve çevremi bu yönde değiştirmeye çalışıyorum.

 

Röportaj/ Fotoğraf: Elif EMİROĞLU SÖNMEZ