Gaziantep Üniversite Hastanesi Haber Bülteni

“HASTALARIMIZ EMİN ELLERDE”


Bültenimize bu ay Anesteziyoloji- Reanimasyon Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi-Yoğun Bakım Yan Dal Uzmanı Ahmet Şenol Uyar konuk oldu.

 

Yoğun bakımın vicdan gerektiren bir branş olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Şenol Uyar, “Yoğun bakım hekimi tüm branşlara hâkim olmalı, sadece hâkim olmakta yetmez. Çünkü tedavi protokolleri devamlı güncellenmektedir. Bu yüzden gelişmeleri yakından takip etmek gerekir. Yine yoğun bakım hekiminin lider özelliği olmalıdır. Çünkü yoğun bakım başarısı kişiye değil ekibe bağlıdır. Ekibin kalitesi ise başarıyı getirir. Bu konuda mütevazı olamayacağım, yoğun bakımımızın çok başarılı olduğunu düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

 

Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Şenol Uyar ile gerçekleştirdiğimiz o röportajın geri kalanı ile sizlerleyiz.

 

 

Öncelikle kısaca kendinizden bahseder misiniz?

 

1976 yılında Adana’da doğdum. 2001 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. 2007 yılında ise Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanı olarak mezun oldum. 2015 yılına kadar sırasıyla Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Oltu Devlet Hastanesi ve Ulucanlar Göz Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanı olarak çalıştım. 2015-2018 yıllarında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yoğun bakım yandal uzmanlık eğitimi aldım. 2019 yılında hastanemiz anesteziyoloji ve reanimasyon ana bilim dalında yoğun bakım yandal uzmanı olarak mecburi hizmete başladım. Mecburi hizmet süresini tamamladıktan sonra Aralık 2022 tarihinden itibaren kliniğimizde doktor öğretim üyesi olarak çalışmaya başladım ve devam ediyorum. Evli ve 3 kız babasıyım.

 

Alanınızda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

 

Yoğun bakım ekibinin çalışma alanı çok geniştir. Tüm dahili ve cerrahi branşları ilgilendiren hastalıklara hakim olmanız gerekmektedir. En basit anlatımla kalp krizinden ağır travma hastasına kadar geniş bir kesime müdahale etmekteyiz. Özel ilgi duyduğum hasta grubu ise travma, özellikle kafa travması ve kardiyopulmoner resusitasyon sonrası spontan dolaşımı dönen hastaların takibidir.

 

GAÜN Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı ve Yoğun Bakım Ünitesi kaç kişilik bir ekipten oluşuyor? Bu ekibi farklı kılan nedir? Yenilikleriniz var mı?

 

Hastanemiz Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniğinde 9 öğretim üyesi, 39 araştırma görevlisi, 20 anestezi teknikeri, yoğun bakımda ise 24 hemşire, 11 yardımcı sağlık personeli ve 1 tane anestezi teknikeri aktif çalışmaktadır. Ekibimizi farklı kılan en önemli özellik; alanımızdaki yenilikleri yakından takip etmek ve tüm bunları kliniğimizde uygulamaya çalışmak. Örnek verecek olursak; ameliyatlarda birçok bölgesel anestezi yöntemleri uygulayarak hastaların daha kısa sürede taburcu olmalarını, daha konforlu bir anestezi deneyimi yaşamalarını sağlamaktayız. Görüntüleme olarak; hasta monitörizasyonu gibi birçok yöntemi üst seviyede kullanmaktayız. Kısaca, hastalarımız emin ellerde.

 

Ameliyathanede ve yoğun bakımda zor görevleriniz var. Neden bu alan? Bu işin zorluklarından bahseder misiniz?

 

Aslında öğrencilik döneminde aklımda olmayan bir branştı. Çünkü staj süresi çok kısa olduğundan bölüm ile bilginiz çok az oluyor. Hatta asistanlık döneminin başında istifa etmeyi bile düşündüm. Zaman geçtikçe özellikle acil vakalardaki koşuşturma, aksiyon hali ve sonunda hastaya bir dokunuşunuzun olduğunu görmek bu branşa olan ilgimi arttırdı. Yoğun bakımın ise vicdan gerektiren bir branş olduğunu düşünüyorum. Çünkü geceniz gündüzünüz olmuyor. Hastalardan bir an olsun gözünüzü ayıramıyorsunuz. 1 dakika önce iyi dediğiniz hastayı o an kaybedebiliyorsunuz. Tatilde olsanız bile her zaman yoğun bakım ile irtibat halinde olmanız gerekiyor. Çünkü hem hastayı merak ediyorsun hem de göreve döndüğünüzde hakimiyeti kaybetmemiş oluyorsun. Yoğun bakıma kabul ettiğiniz hastayı taburcu ediyorsanız sizden daha mutlusu yoktur. En büyük zorluğu ise çabaladığınız halde hastayı kaybetmektir.

 

Anestezi hekimi olarak, anestezide kullanılan yöntemler nelerdir? Biraz bahsedebilir misiniz? Hastayı anestezi sürecinde neler bekliyor?

 

Anestezi yöntemlerini; hastaya uygulanacak cerrahi işleme, hastanın mevcut hastalıklarına göre belirlemekteyiz. Bu yöntemler, sedasyon, genel anestezi ve bölgesel anestezi şeklindedir. Hastalar genelde cerrahi işlemden çok anesteziden uyanamama korkusu yaşamakta ve buna bağlı olarak ajite olup heyecan yaşamaktadırlar. Bu yüzden hastalarımıza anestezi öncesi premedikasyon da uygulanmaktadır.

 

Yoğun bakım hekimi olmanın özellikli yanları sizce neler?

 

Yoğun bakım hekimi tüm branşlara hâkim olmalı, sadece hâkim olmakta yetmez. Çünkü tedavi protokolleri devamlı güncellenmektedir. Bu yüzden gelişmeleri yakından takip etmek gerekir. Yine yoğun bakım hekiminin lider özelliği olmalıdır. Çünkü yoğun bakım başarısı kişiye değil ekibe bağlıdır. Ekibin kalitesi ise başarıyı getirir. Bu konuda mütevazı olamayacağım, yoğun bakımımızın çok başarılı olduğunu düşünüyorum.

 

Anestezi ve reanimasyon ve yoğun bakım ileri teknolojiye sahip. Bu yönünden bahseder misiniz? Günümüz anesteziyoloji ve reanimasyon uygulamalarını ve yoğun bakım hizmetleri gelişimini yeterli buluyor musunuz?

 

Sağlık alanı teknolojik anlamda çok hızlı değişimlere sahiptir. Yoğun bakımda ve ameliyathanede imkan dahilinde kullanmaya çalışıyoruz. Örnek olarak uzun süreli yoğun bakımda takip edilen entübe hastalara trakeostomi işlemi ameliyathanede cerrahi ekip tarafından uygulanırken şimdi hasta başında yoğun bakım ekibi tarafından perkütan (küçük bir delik açılarak) yapılabilmektedir. Yine görüntüleme yöntemleri ilgili branşa götürülerek (USG, bronkoskopi, EKO) yapılırken artık yatak başında yoğun bakım ekibi tarafından yapılabilmektedir. Sağlık alanında teknoloji her geçen gün ileriye gitmektedir. Şahsi fikrim sırada yapay zeka uygulamaları entegre olmaya başlayacaktır.

 

Unutamadığınız bir anınız, ilginç vakalarınız oldu mu?

 

Birçok unutamadığım anım var. Ama Şubat 2023 deprem felaketinden sonra yaşadıklarımız hafızalarda derin izler bıraktı. Deprem şokunu atlattıktan sonra tüm ekip görevi başındaydı. Kimimiz ağlıyor, kimimiz 5-10 dakikada bir ailesini arıyor ama herkes hastasının başında yer alıyordu. Öğlen saatinde yaşanan deprem sonrası da kimse görev yerini terk etmedi. Herkes hastasını sakinleştirmeye çalışıyor, aynı şekilde bilinci açık hastalarda bizi teselli etmeye çalışıyordu. Şu an çalışma arkadaşlarımın deprem dönemindeki özverili çalışmalarını anlatırken onlarla bir kez daha gurur duydum. Her birine tekrar teşekkür ediyorum.

 

İleriye yönelik projeleriniz var mı?

 

İleriye yönelik projelerimin başında yoğun bakım yatak sayımızı arttırmak geliyor. Bildiğiniz gibi hastanemiz sadece şehrimize değil Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinden gelen hastalara da hizmet vermektedir. Deprem sonrası bu bölgelerde tam kapasite çalışan hastane sayısı çok az olduğundan hasta sayımız da çok artmıştır. Bu yüzden önceliğimiz yatak kapasitemizi arttırmaktır.

 

Röportaj/Fotoğraf: Elif Emiroğlu Sönmez