“GÜÇLÜ BİR ALTYAPI VE AKADEMİK KADROYA SAHİBİZ”
Bültenimizin bu ayki sayısında Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı ve Obezite Merkezi’nin Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Suzan Tabur ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Prof. Dr. Suzan Tabur ile endokrinoloji ve metabolizma hastalıklarının yanı sıra önemli sağlık sorunları arasında yer alan obezite hakkında ve bu sorunun tedavi edilmesi amacıyla hastane bünyesinde işleyiş gösteren obezite merkezi hakkında konuştuk.
Prof. Dr. Suzan Tabur Obezite Merkezi ile ilgili, “Merkezimize başvuran hastalar multidisipliner bir yaklaşım çerçevesinde birçok birim tarafından değerlendirilmektedir. Hastalar Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı’nda poliklinik birimi tarafından değerlendirildikten sonra diyetisyen, psikolog ve fizyoterapistten oluşan bir ekip tarafından hazırlanan program eşliğinde takip edilmektedir. Hastalar gerektiğinde Psikiyatri, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Kardiyoloji, Göğüs Hastalıkları ve Genel Cerrahi Anabilim Dalları tarafından konsülte edilmektedir. Bu şekilde bireysel tedavi yaklaşımı ile hastalarda obeziteye neden olabilecek metabolik problemler tespit edilmekte, eşlik eden komorbideteler tedavi edilerek ileride obeziteye neden olabilecek hastalıkların önüne geçilmektedir” dedi.
Prof. Dr. Suzan Tabur ile gerçekleştirdiğimiz o röportaj…
Öncelikle kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1971 yılında Kayseri’de doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Erzurum’da tamamladıktan sonra 1994 yılında Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. 2002 yılında Dicle Üniversitesi’nde İç Hastalıkları ihtisasımı tamamladıktan sonra 2010 yılında da Endokrinoloji ve Metabolizma yan dal ihtisasımı tamamladım. 2012 yılında yardımcı doçent olarak atandığım Gaziantep Üniversitesi’nde 2016 yılında doçent, 2021 yılında da profesörlük unvanını aldım.
Bize alanınızda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı’nın birçok alanında; diyabet, tiroid hastalıkları, obezite, metabolik sendrom, hipofiz hastalıkları, adrenal hastalıkları içeren TÜBİTAK ve BAP projelerinde görev aldım. Bu projelerden elde ettiğimiz veriler ulusal ve uluslararası dergilerde yayınlandı.
Alanınızda en sık karşılaştığınız hastalık nedir? Bunun nedeni nedir?
Alanımızda en sık karşılaştığımız hastalık, diyabet hastalığıdır. Diyabet; pankreas tarafından insülin hormonunun yeterli miktarda üretilememesi veya üretilen insülinin vücut hücreleri tarafından algılanamaması nedeniyle gelişen bir endokrin hastalıktır. İnsüline bağımlı olan türü Tip-1 diyabet, insülin direnci ile gelişen türü Tip-2 diyabet, gebelik döneminde ortaya çıkan türü ise gestasyonel diyabet olarak adlandırılır. Ayrıca spesifik nedenlerle ortaya çıkan farklı diyabet formları da bulunmaktadır (pankreas hastalıklarına sekonder ortaya çıkan, transplantasyon ilişkili, neonatal diyabet gibi).
Hastanemiz bünyesinde “Obezite Merkezi” hizmet vermeye başladı. Bu merkezin sorumlu hekimi sizsiniz. Merkezde neler yapılıyor?
Hastanemiz bünyesinde 4 Mart 2022 tarihinden itibaren “Obezite Merkezi” hizmet vermeye başladı. Bu merkeze başvuran hastalar multidisipliner bir yaklaşım çerçevesinde birçok birim tarafından değerlendirilmektedir. Hastalar Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı’nda poliklinik birimi tarafından değerlendirildikten sonra diyetisyen, psikolog ve fizyoterapistten oluşan bir ekip tarafından hazırlanan program eşliğinde takip edilmektedir.
Hastalar gerektiğinde Psikiyatri, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Kardiyoloji, Göğüs Hastalıkları ve Genel Cerrahi Anabilim Dalları tarafından konsülte edilmektedir.
Bu şekilde bireysel tedavi yaklaşımı ile hastalarda obeziteye neden olabilecek metabolik problemler tespit edilmekte, eşlik eden komorbideteler tedavi edilerek ileride obeziteye neden olabilecek hastalıkların önüne geçilmektedir.
Obezite, endokrinoloji hastalıklarını tetikler mi? Bölgemizde ki beslenme anlayışı hastalıkları tetikliyor mu? Ne söylemek istersiniz?
Obezite, günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından "Sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi" şeklinde tanımlanmaktadır. Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının ortalama %15-20'sini, kadınlarda ise %25-30'unu yağ dokusu oluşturmaktadır. Erkeklerde oranın %25, kadınlarda ise %30'un üzerine çıkması obezite olarak tanımlanır. Genelde tanı ve tip tayini için klinik uygulamalarda boy ve kilo ölçümüyle beden kütle indeksi (BKİ), bel çevresi ölçümleri ile belirlenir. Beden Kütle İndeksi, kilogram olarak vücut ağırlığının metre cinsinden boyun karesiyle bölünmesiyle hesaplanır (kg/m2).
Obezite, başta şeker hastalığı ve insülin direnci olmak üzere kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol düzeyleri, inme, çeşitli kanserler, uyku-apne sendromu, karaciğer yağlanması, reflü, depresyon, eklem ve hareket sorunları gibi birçok sağlık sorununun gelişmesine de neden olmaktadır. Yol açtığı tüm bu sağlık sorunları nedeniyle toplumların sağlık bütçeleri üzerinde de büyük yük oluşturmaktadır.
Obezite hastalığı çoğunlukla dengesiz beslenme ile yüksek kalori alımına bağlı olarak gelişebilmektedir. Bölgemizdeki beslenme alışkanlıkları da tetikleyici rol oynamaktadır. Aslında obezitenin tedavisindeki temel yaklaşım kişilere sağlıklı beslenme prensiplerinin benimsetilmesi ve sedanter yaşamdan uzaklaştırarak günlük fiziksel aktivitelerinin artırılmasıdır.
Obezite Merkezi’nde tedavi olmak isteyen hastalar için başvuru süreci nasıl işliyor? Merkeze başvurmak için bir yaş sınırı var mı?
Hastalar Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi randevu sisteminden online olarak randevu alabilmektedir. Gelen hastalar belirlenen program dahilinde değerlendirilmektedir. 18 yaş ve üstü tüm hastalar kabul edilmektedir.
GAÜN Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı’nı farklı kılan bir durum söz konusu mu? Kaç kişilik bir ekiple çalışıyorsunuz?
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları polikliniğimiz ve servisimiz hem ilimiz hem de çevre illerimiz için referans merkezi olarak hizmet vermektedir. Çevre illerden, diğer merkezlerden gönderilen birçok hastanın takip ve tedavisini yapmaktayız. Bünyemiz içerisinde; Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı’nı kapsayan tüm hastalıkların takip ve tedavileri yapılmaktadır(Diyabet, tiroid ve paratiroid hastalıkları, adrenal ve gonadal hastalıklar, hipofiz hastalıkları, obezite, osteoporoz, metabolik hastalıklar). Kliniğimizde tiroid ultrasonlarını ve tiroid biyopsilerini de yapmaktayız. Podoloji biriminde; ayak sağlığı hizmetleri vermekte, diyabetik ayakların tedavi ve takiplerini yapmaktayız. Obezite merkezi de üniversite hastaneleri içinde sayılı merkezlerden biri olma özelliğini taşımaktadr. Farklı birimlerdeki öğretim üyelerimizle oluşturduğumuz konseylerimizde, hastalarımızı multidisipliner bir yaklaşımla tartışıyor ve durum değerlendirmesine göre de tedavi ve takiplerini düzenleniyoruz. Bilim dalımızda üç profesör ve bir doçent olarak toplam dört öğretim üyesi ile çalışmaktayız. Güçlü bir altyapı ve akademik kadroya sahibiz.
İleriye yönelik beklentileriniz, hedefleriniz nelerdir?
Obezite Merkezimizde multidisipliner yaklaşımla, hastaya özel beslenme ve eğitim programıyla, yaşam boyu yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırarak yaşam kalitesini yükseltmeyi hedeflemekteyiz.
Toplum bazında bilinçlendirme ve güncel bilginin sağlanması için toplantı ve paneller yapmayı düşünmekteyiz.
Birimlerimizde takiplerimiz sırasında elde edeceğimiz verileri uygun platformlarda sunarak ulusal, uluslararası literatüre katkı sağlamak da hedeflerimiz arasındadır.
Ayrıca obezitede yeni tedavi yaklaşımlarının belirlenmesine katkı sağlamayı amaçlamaktayız.
Röportaj/Fotoğraf: Elif EMİROĞLU SÖNMEZ