GAÜN HASTANESİ KORONAYA KARŞI TEDBİRLİ
Küresel salgın olarak ilan edilen koronavirüs hakkında tüm merak edilenleri GAÜN Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlkay Karaoğlan ile konuştuk.
GAÜN Hastanesi’nde salgına karşı önlemler alındığını ve duruma göre yeni düzenlemelere gidildiğini ifade eden Prof. Dr. İlkay Karaoğlan, “Hastanemizin kalite standartları gereği hazırlamış olduğu bir Pandemi (bir kıta, hatta tüm dünya yüzeyi gibi çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklar) planı mevcuttur. Sağlık Bakanlığı’nın önerileri ve yönergeleri doğrultusunda COVID-19 için bu plan tekrar değerlendirilip güncellenmiştir. Çıkabilecek vaka sayılarına bağlı olarak dinamik bir süreç idare, başhekimlik ve hastane kontrol komitesi ile beraber yürütülmeye başlanmıştır” dedi.
Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlkay Karaoğlan ile gerçekleştirdiğimiz o röportajla sizlerleyiz…
Bu günlerde herkes küresel salgın olarak ilan edilen koronavirüs hakkında konuşuyor. Bu virüs nasıl ortaya çıktı?
Belirli türdeki coronavirüsler zaten yıllardan beri hayatımızdadır. Aralık 2019’da Çin'in Hubei Eyaleti’nin Wuhan şehrinde etiyolojisi bilinmeyen pnömoni vakalarını bildirimi ile Dünya Sağlık Örgütü alarma geçti. Bu vakaların Wuhan’da farklı hayvan türleri satan bir toptan balık ve canlı hayvan pazarı çalışanlarında kümelendiği fark edildi. Sonrasında yapılan araştırmalar ile bu hastalık etkeni olarak yeni coronavirüs (nCoV-2019) Ocak 2020’de tanımlandı. Bu virüs ağır pnömoni (zatürre) ve solunum yetmezliğine sebep olabileceği için ölümcül de seyredebilmektedir.
Koronavirüs nedir? Belirtileri nelerdir? Nasıl bulaşır?
Yeni Coronavirüs de tıpkı SARS ve MERS gibi beta coronavirüs ailesinden olup insanlara ilk olarak yarasa gibi vahşi hayvanlardan bulaştığı düşünülmektedir. Ancak daha sonra insandan insana da bulaştığı fark edilmiştir. Virüs, hasta bireylerden öksürme, hapşırma yoluyla ortaya saçılan damlacıklarla ve hastaların kontamine ettiği yüzeylerden göz, ağız, burun mukozasına temasla bulaşabilmektedir. Hastalığın belirtileri temel olarak ateş, öksürük ve nefes darlığıdır; baş ağrısı, vücut ağrısı, bulantı-kusma gibi non-spesifik semptomları da olabilmektedir.
Koronavirüsü tedavi etmek için etkili bir ilaç var mı? Antibiyotikler bu virüsü önleyebilir mi?
Günümüzde koronavirüs için güvenilirliği ve etkinliği kanıtlanmış spesifik bir antiviral tedavi bulunmamaktadır. Bazı çalışmalarda; kullanılan antivirallerin etkin olduğu, klinik bulguların gerilemesinde ve hastaların iyileşme süreçlerinde olumlu katkı sağladığı ifade edilmektedir. Bu tedavilerden lopinavir/ritonavir kombinasyonu ve hidroksiklorokin ülkemizde ruhsatlıdır. Ülkemizdeki vakalar için algoritmaya göre bu ilaçların kullanılmasına karar verilmiştir. Antibiyotik bu hastalığın tedavisinde etkili değildir fakat COVID-19 ön tanısı (kesin olmayan vaka) ile başvuran pnömoni ve ağır pnömonisi olan hastalarda, bakteriler ve diğer virüsler (influenza gibi) dikkate alınarak ampirik tedavi planlanmalıdır. Ampirik tedavide kullanılacak antibiyotiğin seçiminde hastanın klinik durumu göz önünde bulundurulmalıdır. Destekleyici, ikincil enfeksiyonları ve komplikasyonları önlemeye yönelik tedaviler önem arz eder. Hastalar hızlı ilerleyen solunum yetmezliği ve sepsis açısından yakından izlenmeli tedavi buna göre değerlendirilerek planlanmalıdır.
Koronavirüs dünya üzerinde birçok ölüme neden oldu. Bu virüs kimleri daha fazla etkiliyor? Hangi durumda ölüme sebebiyet veriyor?
Herkesin tedbirli olması çok önemli. Herkes enfekte olabilir fakat hastalığın klinik seyri kişinin immünitesi (bağışıklık) ile ilişkili olarak değişebilir. Hafif bir klinik tablodan, çok ciddi solunum yetmezliğine kadar değişen farklı klinik tablolara yol açabilir. Kişinin bağışıklığı, bu durumda çok belirleyicidir. Şu ana kadar bildirilen ölüm vakalarının çoğunluğu ileri yaştaki bireyler ya da eşlik eden sistemik hastalığı olan bireyler (astım, diyabet, kalp hastalığı gibi) olmuştur. Bugünkü verilerle hastalığın %10-15 olguda ağır seyrettiği şeklindedir. Ayrıca yaşlı bireylerin daha fazla etkilendiği de bilinmektedir.
Koronavirüse yakalanmamak için önerileriniz var mı?
Kalabalık ortamlara gerekli olmadıkça girmemek, herkesin kullandığı ortak yüzeylere temas olduğunda ve gerekli diğer durumlarda ellerimizi su ve sabun ile yıkamak, kişilerle konuşurken aramızda 1m kadar mesafe koymak, bulunduğumuz ortamı sık sık havalandırmak, yurtdışından gelmiş yakınlarımızı 14 gün kadar ziyaret etmemek eğer aynı evde bulunuyorsak o kişinin odasında mümkün olduğunca vakit geçirmesini sağlamak önemlidir.
Koronavirüs ile ilgili GAÜN Hastanesi’nde ne tür tedbirler alınmakta?
Hastanemizin kalite standartları gereği hazırlamış olduğu bir Pandemi (bir kıta, hatta tüm dünya yüzeyi gibi çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklar) planı mevcuttur. Sağlık Bakanlığı’nın önerileri ve yönergeleri doğrultusunda COVID-19 için bu plan tekrar değerlendirilmiştir. Çıkabilecek vaka sayılarına bağlı olarak dinamik bir süreç, idare, başhekimlik ve hastane kontrol komitesi kontrolünde yürütülmeye başlanmıştır. Bu bağlamda; günlük değerlendirmeler yapılarak, çıkabilecek ve artabilecek vaka sayılarına göre düzenlemelere gidilmektedir. Şüpheli vakaların takip edildiği izolasyon servisi oluşturulmuştur. Poliklinik ve acil başvurusu olan hastalarda şüpheli hastaları hızlıca ayırt edebilmek için triaj birimleri kurulmuştur. Triaj birimlerinde şüpheli hastaların hızlıca ayrımının yapılması planlanmıştır. Bu hastalar, COVID-19 açısından hızlıca değerlendirilmektedir. Gerekli durumlarda izole edilerek örnek gönderilmektedir. Ayrıca, başhekimlik ve başhemşirelik bünyesinde maske, dezenfektan, baks gömleği, bone, eldiven gibi tıbbi malzemelerin temin edileceği birimler mevcuttur.
Bu virüsün ortaya çıkmasıyla birlikte birçok önlem önerileri de kendini gösterdi. Burnu tuzlu suyla yıkamak, sirke kullanmak vb. Bunları doğru buluyor musunuz? Enfeksiyonu önleyebilir mi?
Burnu tuzlu suyla yıkamak, sirke kullanmak etkili önlemler değildir.
Koronavirüsün ülkemize girmesiyle birlikte insanlarda endişelerin arttığı görülüyor. Bu konuda bir hekim olarak tavsiyeleriniz var mı?
Kalabalık ortamlarda gerekli olmadıkça bulunulmamalı. Sık sık su ve sabun ile elleri yıkamak gerekir. Havlu gibi kişisel eşyaları ayırmak, öksürme-hapşırma anında ağzımızı tek kullanımlık peçete ile veya kolumuzun veya dirseğimizin içi ile kapatmak, ellerimizle ağzımıza, burnumuza, gözümüze dokunmamak, yurtdışından dönen arkadaşlarımızı veya yakınlarımızı 14 gün ziyaret etmemek, odaları sık sık havalandırmak, her gün kullandığımız yüzeyleri sık sık temizlemek, tokalaşma sarılma gibi yakın temaslardan kaçınmak, soğuk algınlığı belirti ve bulguları var ise maske takmadan dışarı çıkmamak ve bu durumlarda yaşlılarla ve kronik hastalığı olan kişilerle bir araya gelmemeye özen göstermek, her zaman olduğu gibi dengeli beslenmek çok önemlidir.
Röportaj/Fotoğraf: Elif EMİROĞLU