Gaziantep Üniversite Hastanesi Haber Bülteni

FİKİR DİYARESİ


Eşya, serapa fikir olup, görünen âlem de, mücerret fikrin müşahhas numunesi halinde tecellisinden ibarettir. Gerçekte var olan ise sadece o; fikir… O ki, zekânın ihata edemediği ve insanoğlunun en büyük haysiyeti olan aklın, muhteşem ürünü.. Eşyanın ontolojik gelişiminde bir nüve rolünde.. Beyaz perdeye yansıyan bir silüet… Perde madde, film fikir.. Maddenin topyekûn kıymet hükmü onun mevcudiyetinden.. Kupkuru fenomene (Plastika) karşılık, maddenin hakikati nomen (Cevher), onun tecellisi... O halde varlığın temeli fikirden ibaret.. Onsuz insan olunamayacağı gibi, herhangi bir şey olmak da kabil-i mümkün değil..  

 

Evet, fikir, önce eşya daha sonra da hadiselere sebep teşkil ettiğinden, kâinatı yekvücut halinde doldurarak boşluk kalmasına müsaade etmemekte ve tüm varoluş, o ve onun belirttiği manadan süzülmekte.. Tuttuğumuz, tattığımız, baktığımız velhasıl beş duyumuzla tarttığımız ne varsa, hepsi ondan ibaret.. Fikir.. O yoksa hiçbir şey yok..

 

Aksiyona dönüşmedikçe fikir, ne muhakeme, ne mahkeme.. Oysaki kelime marifetiyle lisandan süzülerek âleme doğan fikir, bu kelimelerin indüklediği latif cisimcik ve eser madde kıpırdanışı sayesinde, madde planında bir yer işgal etmeye başlar. Bu madde ki, bazen canlı (Nemrut ve topal sinek meselesi), bazen de cansıza tekabül eder.

 

Sıradan bir aklın kıvrımlarında fink atarken, masumiyet karinesi (presumption of innocence) sırrınca bir kabahat bildirmeyen ve ancak kelimelere döküldüğünde mesuliyet arz eden fikir, bazı dimağların daha şafağını pudralarken bile, beyaz örtüde siyah is etkisi yaptığından, kusur telakki edilir. O zehirli fikirlerin tohumu, zihinden eksize edilmedikçe, yeşererek boy atar ve aksiyona yol verir. Bu nedenle bazı zevat, aklından geçenden bile kendini mesul tutmuş, tövbe etmiş.. Neyse ki, göklerin emriyle 15 asır önce alelade insandan kaldırılan bu sorumluluk, kalp insanı dediğimiz mana insanlarında ise hala bir tedirginlik, hala bir mesuliyet oluşturmaya devam etmekte..  

 

Mademki fikir, eşyanın hakikatidir; o halde her fikre serfüru etmek ontolojik manada bir inkârı iktiza eder. Fikir ya iyidir ya kötü. Fikirde, iyiyle kötünün imtizacı, matematiksel bir medyanı vermez. Çünkü balla feçes asla mezcolmaz..

 

Kendi fikrine itimatsızlığın bir nevi tezahürü olan “Her fikre saygılı olmak” safsatası, mücerret manada, gerçek ve derin fikre hürmetsizlik ve fikir namusuna ihanet anlamına gelir.. Hürmet, mutlaka dayalı ve hikmeti işaretleyici fikredir, yoksa menşe aldığı akıldan taşıp da balaklardan akan fikir diyaresine değil..