FELÇ KALMAK ARTIK BİR KADER DEĞİL
Günümüzde adından sıklıkla söz ettiren, yaş sınırlaması olmaksızın herkeste görülebilen inme(felç), bugün çağımızın hastalığı olarak biliniyor ancak bu hastalığa yönelik tedavi yaklaşımları yetersiz kalıyor. İnme hastalarına yaklaşım konusundaki bu eksikliği tamamlamak amacıyla açılan GAÜN Hastanesi M. Ali Topçuoğlu Nöroloji Yoğun Bakım ve İnme Merkezi ise bölgede bir ilki gerçekleştirerek, hastalara 7/24 hizmet veriyor.
İnmenin sık görülen ve özürlülük potansiyelini tetikleyen bir hastalık olduğunu dile getiren GAÜN Hastanesi M. Ali Topçuoğlu Nöroloji Yoğun Bakım ve İnme Merkezi Sorumlusu, Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Semih GİRAY ile inme üzerine tüm merak edilenleri kapsayan keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Bu hastalığa hizmet verecek merkezlerin sayısının arttırılması gerektiğini vurgulayan GİRAY, “Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her 10 milyon nüfuslu bölgede 6 dakikada bir felç yaşanıyor. Bölgede bizim gibi bir hizmeti veren herhangi başka bir merkez olmadığından dolayı şu anda çok önemli bir konumdayız. Merkezimiz; inme merkezi üssü haline gelmiş durumda. Bu bölgede bu hizmeti veren tek yer biziz” ifadelerine yer veriyor.
Söyleşimizin geri kalanı ile sizlerleyiz…
Öncelikle kendinizden kısaca bahseder misiniz?
1972 yılında Adana’da doğdum. İlkokul, ortaokul, lise ve üniversite eğitimimi Adana’da tamamladım. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum. Uzmanlığımı da Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden aldım. Uzmanlığımı aldıktan sonra Başkent Üniversitesi Hastanesi’nde çalışmaya başlayarak, nöroloji ve inme yoğun bakım ünitelerinin kurulmasında görev yaptım. Hastanenin nöro-yoğun bakım, nöroendovasküler ve nöro-ultrasonografi birimlerinin direktörü olarak çalışırken inme ile ilgili yeni gelişen endovasküler tedavi teknolojileri konusunda Almanya’da eğitim aldım. Almanya’dan döndükten sonra aynı eğitimi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde devam ettirdim. Eğitimlerin ardından Girişimsel Vasküler Nöroloji bölümünü Başkent Üniversitesi Hastanesi’nde kurdum. Görev yeri olarak Adana’da bulunduğum için Adana’nın İl Sağlık Müdürlüğü ve Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği ile ortak bir proje çalışması düzenledik. Bu projeyle; il çapındaki bütün inme hastalarının, akut inme merkezinin ve endovasküler tedavi ihtiyacı olan hastaların yönetimini organize ettik. 2013 yılında Sağlık Bakanlığı’nın verdiği yoğun bakım yan dal uzmanlığı belgesini de aldım. 2014 yılında ise Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde çalışmaya başladım. 2015 yılında da profesörlüğe yükseldim. Gaziantep Üniversitesi Hastanesi’nde göreve başlar başlamaz, Girişimsel Vasküler Nöroloji birimini kurduk. Böylelikle, bölgede eksikliği hissedilen inme hastalarına yaklaşım konusuna yönelik yeni bir çalışma başlatmış olduk. Rektörümüzün ve yeni yönetimimizin de desteğiyle nöroloji ve inme yoğun bakım ünitelerini kurarak, akut inme vakalarına 7/24 hizmet verecek ekibimizi oluşturduk. Şu anda yoğun bakım uzmanı olarak, hastanemizde bulunan Nöroloji yoğun bakım ve inme merkezinin sorumluluğunu da yürütmekteyim.
İnme nedir? Risk faktörleri nelerdir? Öncelikle bundan bahsedebilir misiniz?
İnme günümüzün hastalıklarından biridir. Herkeste görülebiliyor. Bir yaş sınırlaması yok, çocuklarda bile görülüyor. Gençlerde, genç inme dediğimiz olay ortaya çıkabiliyor. Yaşlılarda ise doğal bir süreç olarak kendini gösteriyor. Özellikle diyabet, hipertansiyon, kalp hastalığı, obezite gibi risk faktörü olan ya da sigara kullanan kişilerde inmenin ortaya çıkma ihtimali daha fazla oluyor. Bölgemizde (Gaziantep, Ş.Urfa, K.Maraş, Osmaniye, Kilis, Adıyaman ve çevresi) yaklaşık 10 milyon insan yaşıyor. Bu bölgede et ağırlıklı beslenme söz konusu. Sağlık Bakanlığı’nın verilerinden elde edilen sonuçlara göre bu tür beslenme alışkanlığının yüksek olduğu yerlerde inme riskinin çok yüksek olduğu gösteriliyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her 10 milyon nüfuslu bölgede 6 dakikada bir felç yaşanıyor. Bölgede bizim gibi bir hizmeti veren herhangi başka bir merkez olmadığından dolayı şu anda çok önemli bir konumdayız. Merkezimiz; inme merkezi üssü haline gelmiş durumda. Bu bölgede bu hizmeti veren tek yer GAÜN. Amacımız; İl Sağlık Müdürlüğü ve Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği ile yakın bir işbirliği içinde bulunarak kısa zamanda bu tedaviyi uygulayan merkez sayını artırmaktır.
İnme durumunda ilk müdahale nasıl olmalıdır?
Hasta yakınları inme durumunda, hastaları soğuk suya sokma gibi atadan kalma, eski yöntemler kullanabiliyor. Konuşma bozukluğu, kollarda ya da ayaklarda gerçekleşen ani güçsüzlük, uyuşma, görmede kayıp, denge bozukluğu gibi belirtiler görüldüğünde hiç vakit kaybetmeden hastayı hastaneye getirmek gerekiyor. İlk müdahalemiz Acil Servis’te gerçekleşiyor. Damar tıkanıklığı tespit edilirse, hastayı yoğun bakıma alıyoruz ve damar yolundan pıhtı eritici bir ilaç yapıyoruz. Bu pıhtı eritici ilaç 4 buçuk saat içerisinde hastanemize getirilen ve müdahale edebildiğimiz hastalarda işe yarıyor. Bu tedavi yöntemiyle yaklaşık 1 saat içerisinde yüzde 50’ye yakın oranında başarılı olunabiliyor. Eğer damar açılmazsa hastayı anjiyo ünitesine alıyoruz ve endovasküler dediğimiz kasıktan yapılan anjiyo ile beyin damarlarına ulaşıyoruz. Beyindeki pıhtıyı bu yöntemle (cihazla) çekmeye çalışıyoruz. Bu tedavi yönteminin başarı oranı ise yüzde 90’a yakın. Böylelikle hasta ağır bir felçten kurtulmuş oluyor.
Yoğun bakım ve inme merkezi ne zamandır hizmet veriyor? Bu merkezde ne durumdaki hastalara müdahale söz konusu?
Merkezimiz 2 yıldır hizmet vermektedir. Bu süreçte eksikliklerimizi de tamamladık. Böylelikle kapsamlı inme merkezi haline geldik. Nöroloji Yoğun Bakım Merkezi’mizde yoğun bakım gerektiren tüm nörolojik hastalara hizmet vermekteyiz. İnme merkezimizde ise felç geçiren hastalara hizmet vermekteyiz.
Türkiye’de ölümün en çok kalp, kanser ve üçüncü olarak da inmeden gerçekleştiği bilinmekte. Bu sebeple bu merkezin hastanelerde olmasının öneminden bahseder misiniz?
İnme sıklığı önceleri üçüncü sıradaydı, şimdi ikinci sıraya çıktı. Çok önemli bir hastalık haline geldi. İnme geçirmenin özürlülük durumunu tetiklemesi nedeniyle Sağlık Bakanlığı’nın da bu konuya eğilimi arttı. Bu kadar sık görülen ve özürlülük potansiyelini tetikleyen bir hastalık olduğu için bu hastalığa hizmet verecek merkezlerin sayısının arttırılması gerekiyor. Bölgede oldukça büyük bir eksiklik vardı. Bu sebeple hastanemizde böyle bir merkezin bulunması hastalar için büyük bir şans.
Merkez kaç kişilik bir yatak kapasitesine sahip? Doluluk oranı nedir bunlardan bahseder misiniz?
14 yataklı nöroloji yoğun bakım ve inme merkezimizle bölgeye hizmet vermekteyiz. Şu anda yüzde yüz oranında bir doluluk oranına sahibiz.
İnme Merkezinde kaç kişi görev yapıyor?
Girişimsel vasküler nörolog olarak bir profesör, bir yardımcı doçent, iki uzman nörolog inme merkezinde görev yapıyor. Ünitede görev yapan, Yrd. Doç. Dr. Yusuf İnanç Girişimsel İşlemler konusundaki eğitimini Başkent Üniversitesi’nde 2013-2014 yılları arasında, yani benim orada direktör olduğum dönemde tamamladı. Daha sonra da, burada birlikte çalışmaya devam ettik. Nöroloji uzmanı diğer arkadaşlarımız vasküler nöroloji eğitimi kapsamında (nöroendovasküler tedaviler ve girişimsel nöroloji) bölümümüzde görev yapmaktalar. Bu eğitimler 1-1,5 yıl civarında sürmektedir.
İleriye yönelik projeleriniz var mı?
Bölgeye hizmet verecek bu merkezin ve yoğun bakımın daha etkin kapsamlı çalışması için Rektörlüğümüz, İl Sağlık Müdürlüğü ve Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği arasında bir proje imzalanacak. Bu proje kapsamında, hastaların 112 ile hastanemize hızlıca ulaştırılması planlanmaktadır. Bununla alakalı ilk toplantılarda yapıldı. Proje oluşturuldu ve bu ay içerisinde de muhtemelen protokol imzalanacak. Böylece felç geçiren hastalara ilk 4 buçuk saat içerisinde gerekli olan tüm müdahaleler yapılabilecek.
Hedefimiz bu hizmetin giderek büyümesidir. Daha çok insanın bu tedavilerden fayda görmesini istiyoruz. Özürlülük oranında ağır sonuçlara yol açan bu hastalığın, zararlarını mümkün olduğunca azaltmak istiyoruz.