Erişkin ve Çocuk Kalp-Damar Cerrahisi’nde Bölgenin Kalbi
Dünya genelinde “En iyi başlangıç yapan merkez” ödülünü alarak, birçok hastanenin yapamadığı vakalarda referans merkezi olarak çalışan, çocuk ve yetişkin kalp cerrahisinde işleyişini başarılı bir şekilde sürdüren, GAÜN Hastanesi Kalp-Damar Cerrahisi Anabilim Dalı kendini sürekli olarak yeniliyor ve başarılı çalışmalarıyla adından sıklıkla söz ettiriyor.
Bu başarılarla dolu serüveni anlatması için konuk aldığımız Kalp-Damar Cerrahisi Anabilim Dalı’nın Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gökhan GÖKASLAN’ la Kalp-Damar Cerrahisi’nin işleyişinden, geldiği noktaya kadar uzanan birçok konuyu konuştuk.
Üniversitenin desteği ile birlikte bu yolda ilerlemeye devam edeceklerini vurgulayan GÖKASLAN, ”Biz 5 kişilik bir ekibiz ama büyük bir aileyiz. Hemşirelerimiz, personellerimiz, yardımcı personellerimiz bizim için çok kıymetlidir. İşlerinde de çok profesyonel olan insanlarla çalışıyoruz. Kendimizi sürekli olarak yeniliyoruz. Her zaman okuyor, araştırmalar yapıyoruz ve yaptığımız işten gurur duyuyoruz” dedi.
İşte, sizler için gerçekleştirdiğimiz o keyifli söyleşi…
Öncelikle kendinizden kısaca bahseder misiniz?
1974 yılında Isparta’da doğdum. İlk ve orta öğretimimi Isparta’da tamamladıktan sonra 1991 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne başladım. Üniversiteyi 1997 yılında bitirdim. Mezun olduktan sonra Ankara Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Kalp Damar Cerrahisi eğitimine başladım. 2004 yılında uzmanlığımı aldım. Uzmanlığımı aldıktan sonra, aynı merkezde eğitimci statüsünde kaldım. Bu süreç içerisinde fizyoloji doktorası yaptım. Daha sonrasında, 2008 yılında özel sektöre geçtim. Orada birinci cerrah, yönetici ya da hastane işletmecisi konumunda çalıştım. Gaziantep Üniversitesi’ne 2011 yılında akademik çalışmalarıma devam etmek için yardımcı doçent olarak geldim. 2012 yılında Kalp-Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Bölüm Başkanlığı’nı üstlendim. O yıldan bu yana Erişkin Kalp-Damar Cerrahisi Anabilim Dalı’nın Bölüm Başkanıyım. 2014 yılında ise doçent oldum. 2015 yılında da Çocuk Kalp Damar Cerrahisi kuruldu. Onun da bölüm başkanı benim.
En İyi Başlangıç Yapan Merkez
Kalp-damar cerrahisi alanında yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
Kalp-damar cerrahisi alanında yapılması gereken her şeyi yaptık diyebilirim. 2005 yılında ülkemizde yeni gelişen bir yöntem olan varislerdeki lazerle endovasküler tedaviyi Ankara’da ilk yapan kişi benim. O yıllarda düzenlenen kalp damar cerrahisi ulusal kongresinde endovasküler lazer tedavisi gören 50 hastayı sunmuştuk ve bu tedavi fazlasıyla ilgi çekmişti. Bir süre sonra İstanbul’daki merkezler de bu tedaviye yönelmeye başladı. Ülke genelinde ise zamanla yaygın bir hale geldi. Varis cerrahisini ilk yapan kişiydim. Ancak, bir süre sonra varis cerrahisini bıraktım. Çünkü yaygınlaşmaya başlayınca, sistem bizde kısırlaşmaya başladı. Daha sonrasında özel merkezlerde çalışmalarıma devam ettim. Buraya geldikten sonra ise daha fazla ilerleme kaydettik. Kalp nakilleri, yapay kalp implantasyonları yaptık. Yaklaşık 40 tane yapay kalp implantasyonunu başarıyla gerçekleştirdik. Dünya genelinde “En iyi başlangıç yapan merkez” ödülünü aldık. Çocuk kalp cerrahisi de hastanemizde yoğun bir şekilde işleyişini sürdürüyor. Güneydoğu’da çocuk kalp cerrahisinin en yoğun şekilde yapıldığı merkeziz. Özel merkezlerin ve devlet hastanelerinin yapamadıkları kompleks vakaların da referans merkezi olarak çalışıyoruz. Dış merkezler koroner vakalarını yaparken biz onların yapamadıkları işlemleri yapıyor, ek hastalıkları olan hastaları ameliyat ediyoruz.
Kalp hastalıkları kimlerde daha çok görülebilir? Hangi yaş aralığı daha çok risk altındadır?
Kalp hastalığı diyince aklımıza koroner arter hastalığı geliyor. Aslında kalp hastalığı denilince, kalbi ilgilendiren doğumsal hastalıklar, kapak hastalıkları, kalbin tümörleri ve kalp damar hastalıkları akla gelmeli. Ancak halk, kalp hastalıklarını sadece koroner arter hastalıkları ile sınırlandırıyor. Ani ölüme sebep olduğu için koroner hastalığı daha çok göze çarpıyor. Ancak aort damarlarındaki yırtıklar da ölümcül durumlara sebep olabiliyor. İnsan hayatını olması gerektiği gibi yaşamış olsa bu hastalıklara yakalanma ihtimali çok düşer. Ancak her konuda olduğu gibi bu konuda da bir aşırılık söz konusu. Örneğin; yemek yemekte aşırılık, streste aşırılık, uykusuzlukta aşırılık vb… Her şeyin fazlası kalbimize yükleniyor. Kalp vücudumuza kanı pompalayan, enerjiyi sağlayan bir mekanizmadır. Bu mekanizma zorlandığı zaman insan ömrü kısalır. İnsanların aşırılıklara kaçmaları, gerekli kontrollerini zamanında yaptırmamaları sonucu cerrahi müdahalelere gerek duyuluyor. Bunların öncesinde, insanlarımız tansiyonlarına, kolesterollerine dikkat etseler, yaşamla ilgili streslerini doktorlarıyla paylaşsalar bu risklerde fazlasıyla azalacaktır.
Günümüzde kalp krizi eskiye göre daha genç insanlarda da görülüyor. Bunu tetikleyen nedir?
Kalp hastalıklarının oranında bir miktar artış söz konusu. Bu artışın en büyük sebebi tetkik yöntemlerinin yaygınlaşmış olmasıdır. Daha önce insanlar tetkik edilmeden kalp krizi sonucu vefat ediyorlardı. Tetkik yöntemlerinin geliştirilmesiyle birlikte teşhis koyma ihtimali de artış gösterdi. Teşhis koyma durumu artınca hasta sayısı da arttı. Bunun yanında geçmişteki yaşam koşulları ve şimdiki yaşam koşullarını kıyasladığımızda stresin de artış gösterdiğini görüyoruz. Stresle birlikte beslenme şekillerinin de değişmiş olmasıyla birlikte kalp zorlanmaları ve kalp hastalıkları daha genç yaşlarda kendini gösteriyor. Şeker hastalığı da kalp hastalıklarını tetikleyen faktörler arasında yer alıyor. Tip 1 diyabetin beslenme bozukluğu ile ilgisi gösterilememiştir oysaki tip 2 diyabet beslenme bozukluklarına bağlı bir diyabettir. Bu diyabet, kalp gibi ince damarların yoğun olduğu bir organda çok erken dönemde bozulmalara sebep oluyor.
Kalp krizinin belirtileri nelerdir? Kimler BY-PASS ameliyatı olmaya adaydır?
Kalp krizi şikâyetleri halk arasında az çok biliniyor. Göğüste yanma, ağrı, ağrı ile birlikte kusma, sağ ya da sol kolda oluşan ağrı, çeneye yayılan ağrı gibi şikâyetler kalp damarlarıyla alakalı bir sıkıntı olduğunu gösteriyor. Bu tür hastalar kardiyoloji doktoruna başvurmalıdır. Damar tıkanıklığı tespit edildiği takdirde tedavi sürecine girilmelidir.Bu tedavi sürecinde birinci tedavi yöntemi; ilaç tedavisi, ikinci tedavi yöntemi; stent ya da balon, üçüncü tedavi yöntemi ise; açık kalp cerrahisi, BY-PASS ‘dır. Bunların hiçbiri birbirinin yerini tutacak yöntemler değiller. Hepsi farklı endikasyonları, farklı gereklilikleri olan, her hasta için bireysel olarak planlanması gereken tedavi yöntemidir.
Sağlıklı bir yaşam için ne yapmalıyız?
Sağlıklı bir yaşam için her şeyin fazlasından kaçınmak gerekiyor. Günlük yarım saatlik tempolu bir yürüyüş yapılmalı, fazla kilo almamaya özen gösterilmelidir. Bunların yanı sıra zararlı yiyecekleri tüketmemeye gayret göstermeliyiz. Koroner hastalıkları için göbek çevresi çok önemlidir. Bu sebeple göbek çevresini genişletmemeliyiz. Yaşamımızda stresi azaltmamız gerekiyor. Aralıklı olarak doktora ya da bir hastaneye başvurup kan tetkiklerimizi de yaptırmalıyız. Tüm bunların uygulanması kişiyi daha sağlıklı bir birey yapacaktır.
GAÜN Hastanesi Kalp-Damar Cerrahisi Anabilim Dalı kaç kişilik bir ekipten oluşuyor? GAÜN Kalp-Damar Cerrahisini diğer hastanelerden farklı kılan nedir?
Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı’nın bölüm başkanı benim. Benim dışımda hoca olarak; Doç. Dr. Erkan Kaya, Operatör Dr. Erhan Hafız var. Pediatrik kalp cerrahisinde 1 tane yan dal asistanımız var, bir tane de erişkin kalp cerrahisinde asistanımız var. Yani şu anda toplamda 5 kişilik bir ekipten oluşuyoruz. Bu ekiple birlikte her türlü çocuk hastalığında cerrahi işlem yapıyoruz. Erişkin kalp cerrahisinde yapılacak tüm ameliyatları sorunsuz bir şekilde gerçekleştirebiliyoruz. Diğer merkezlerin tercih etmedikleri, ameliyat etmek istemedikleri, son döneme gelmiş hastaları da biz burada başarılı bir şekilde ameliyat edebiliyoruz. Zaten hastalar da bizi tercih ediyorlar. Bu tercih de bizi mutlu ediyor.
İleriye yönelik projeleriniz var mı?
Kalp cerrahisinde hasta memnuniyeti bizim için çok önemlidir. Yatan hastanın mutlu bir şekilde taburcu olabilmesi, kendi işini kendi yapabilmesi için meme altından, koltuk altından yapılan minimal dediğimiz sistemleri getiriyoruz. Bunun yanı sıra kalp nakli ve yardımcı kalp cihazlarını uygulayabilmek, bizim için çok önemli. Bunun için çalışmalar yapıyoruz. Üniversitemizin “Parlayan Yıldız” logosu gibi parlayan yıldız olmayı hedefliyoruz. Biz 5 kişilik bir ekibiz ama büyük bir aileyiz. Hemşirelerimiz, personellerimiz, yardımcı personellerimiz bizim için çok kıymetlidir. İşlerinde de çok profesyonel olan insanlarla çalışıyoruz. Üniversitemizin desteği ile birlikte bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz. Kendimizi sürekli olarak yeniliyoruz. Her zaman okuyor, araştırmalar yapıyoruz ve yaptığımız işten gurur duyuyoruz. Türkiye’deki ve yurt dışındaki katıldığımız kongrelerde, yaptığımız işleri gördüğümüz zaman kendimizle gurur duyuyoruz.