Gaziantep Üniversite Hastanesi Haber Bülteni

DİKKAT EKSİKLİĞİ KÂBUSUNUZ OLMASIN!


Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB); aşırı hareketlilik, dikkat dağınıklığı ve dürtüsellik adı verilen isteklerini erteleyememe gibi belirtileri olan psikiyatrik bir rahatsızlıktır. Okul çağındaki çocuklarda görülme sıklığı %5-10 gibi oldukça fazla olan bir rahatsızlıktır. Erkek çocuklarda kızlardan daha sık görülmektedir. DEHB genetik faktörlere ek olarak çevresel şartların (annenin gebelikte sigara ve alkol gibi maddeleri kullanması) etkileşimi sonucu meydana gelen bir bozukluktur. DEHB olan çocuklarda belirtiler, ergenlikte %80 civarında görülürken, yetişkinlikte bu oran %60 seviyesindedir. Yani yaklaşık olarak yarısının problemi erişkinlikte de devam etmektedir. Yaş büyüdükçe hareketlilik sorunu azalırken, dikkat sorunu devam etmektedir.

 

DEHB’nin belirtilerine geçmeden önce ailelerin çocuk psikiyatrisi kliniğine başvuru şikayetlerine göz atalım: “Düz duvara tırmanır. Motor takılmış gibidir. Hiç yerinde durmaz. Eli dursa ayağı durmaz. Misafirliğe gittiğimizde bizi rezil eder. Çok inatçıdır, bir şey istediğinde hemen olmalıdır” gibi hareketlilik belirten şikâyetlerdir. Ayrıca “Aşırı dalgın, ders sırasında türlü türlü hayallere dalar. Kendisine bir şey söylendiğinde sanki dinlemiyormuş gibi görünüyor. Çok sakar. Ödevlerini unutur. Yarım saatlik ödevi gece yarısına kadar bitiremez. Evde sürekli arkasını toparlarız. Televizyon ya da bilgisayarın karşısında sabahtan akşama kadar oturabilir, ama dersin başında 10 dakika dayanamıyor. Bizce işine geleni yapıyor, işine gelmeyeni yapmıyor!” gibi dikkat sorunlarını da içeren bir çok şikâyetle gelirler.

 

DEHB’li çocuklarda okul seçimi yaparken öğrenim programı ve okul içi kuralları açısından tutarlı, gelişmiş bir stratejisi olan, oturmuş, iyi işleyen bir sisteme sahip okulların daha uygun bir eğitim çevresi oluşturacağı düşünülmektedir. DEHB’li çocuk ve gençlerin daha verimli çalışabilmeleri için öneriler: çalışma odası dağınık olmamalı, sessiz olmalı, iyi aydınlatılmalıdır. Çalışma masası sadece çalışmak için kullanılmalı. Çalışma masasında bilgisayar, televizyon ve cep telefonu gibi teknolojik aletler bulunmamalı. Ayrıca çocuğun yaşına ve akademik durumuna göre düzenlenmiş bir çalışma programı eşliğinde çalışılmalıdır. DEHB’li çocuklar çalışırken sık sık hayallere daldıklarından dolayı, ellerinde kalemle, not alarak çalışmak dalmaları azaltacaktır. Spor yapmak her bireyde olduğu gibi DEHB’li bireyin de ruh sağlığını koruması açısından faydalı bir uğraştır. Tüm bu önerilere ek olarak halen DEHB’nin ilk tedavi seçeneği ilaç tedavisidir. “Metilfenidat” maddesini içeren, yaklaşık olarak 70-80 yıldır kullanılan, sanılanın aksine, hekim kontrolünde kullanıldığında bağımlılık yapmayan, uyuşturmayan, kilo aldırmayan güvenli bir ilaçtır. Bu konuda yeni araştırmalarla yeni ilaçlar da denenmektedir. Son dönemlerde çıkan “Atomoksetin” maddesini içeren ilaçlar da DEHB tedavisinde son derece etkili bulunan ilaçlar arasındadır.

 

DEHB tanı ve tedavisi çok yönlüdür. Bu sebeple belirtilerin olduğu çocukların, çocuk ve genç psikiyatrisi tarafından değerlendirilip, doğru tanı konularak tedavi edilmesi gerekmektedir.

 

Dr. Öğretim Üyesi Mehmet KARADAĞ

Çocuk Ergen Psikiyatrisi Uzmanı