Gaziantep Üniversite Hastanesi Haber Bülteni

Değerlerimizle Yaşamak…


Suna Kıraç’ı tanır mısınız? Bence tanımalısınız. Kuşkusuz, rahmetli Vehbi Koç’un kızı olmasının ötesinde bir neden bu. Duydunuz mu, okudunuz mu bilmiyorum. Sayın Kıraç’ın çok önemsediğim bir eseri var:

 

            “Ömrümden Uzun İdeallerim Var”

           

            Kitabın ismi bile insanı etkiliyor. Öncelikle, ömrün zamansal boyutunu düşünmemek gerekir böyle bir savla yola çıkmak için. Bu bağlamda Goethe’yi anımsamak doğru olur diye düşünüyorum.

 

            “Yaşadığın Sürece Son Bulmayacağın İçin Büyüksün” diyor ünlü düşünür.

 

            Sayın Kıraç bu savı yaşamının ilk yıllarında değil, çok sonraları oluşturmuş. Kitabın, Sn. Kıraç’ın 65. doğum gününde ilk olarak basımı yapılmış. İnanıyorum ki, Sn. Kıraç gerek iş yaşamında gerekse sosyal yaşamında bu yaşına dek çok sayıda projelerini hayata geçirmiştir. Ama yetmemiş, daha çok şey yapma isteğinin dürtüsü ile önüne bu hedefi koymuş. Güzel de olmuş.

 

            Bence hemen herkese örnek olmalı bu sav. Bence ömrünüzden uzun idealleriniz olursa, yaşamda bıraktığınız iz de  derin olur. Bugün, önemli bir hastalığı olan Sn. Kıraç’a sağlığına kavuşması en büyük temennilerim arasında.

 

            H. Ferid Anlar’ı tanır mısınız? Bu değerimizi de tanımalısınız. Bir “Kanun Virtözü” olan Anlar bir konçertosunu Viyana Flarmoni Orkestrası eşliğinde icra etmiştir. Bu, sanat adına olduğu kadar ülkemiz için de bir esin kaynağı değil

midir? Benzer olarak bir Suna Kan, bir İdil Biret   ülkemizin tanınmasında  yıllar öncesinden sundukları katkı ve onun izdüşümleri hala  sürmektedir.

 

            Ord. Prof. Dr. Cahit Arf,  Prof. Dr. Aziz Sancar bilim yolunun ülkemizdeki kilometre taşlarıdır. Bir ömrü insanlık adına bilime adamak en büyük saygıyı hak eder diye düşünüyorum.

 

            Cahit Sıtkı’nın “Dalgın Ölü”sü, Orhan Veli’nin “Sol Elim”i, Nazım Hikmet’in “Akdenize Bir Kısrak Başı Gibi Uzanan Bu Memleket Bizim” şiirleri değerini yitirir mi? Asla. “İçim Ürperiyor, ya Evde Yoksan” diyen duygu seli Cemal Safi sizin de içinizi titretmiyor mu?

 

            Nuri Demirağ’ı da tanımalısınız bence. Ülkemizde ilk uçak yapımını gerçekleştiren ve başta Hollanda olmak üzere bazı Avrupa devletlerine uçak yapan değerli iş adamı  ve siyasetçi.

 

            Sunay Akın’ı ilk fırsatta dinlemelisiniz.  Bitmeyen bir enerjinin yaşayan örneği, o. Oyuncak Müzesinin yankıları ve ansiklopediyi andıran bilgi birikimi, en iyi şekilde Cemal Süreya’nın “Uçtu Çocuk” tanımlamasında yapılmıştır.

 

            Ülkemizde her 3 kişiden 4’ü şair diyen bir Aziz Nesin, “Benim başımın üstü de ayağımın altı da müsait. Sen durmak istediğin yeri seç” diyen bir üstad, Necip Fazıl Kısakürek... Hayran olmamak mümkün mü?

 

            Ve 57 yıllık ömründe 4000 kitap okuyan Mustafa Kemal, sadece bu yönü ile sonsuz bir saygıyı  hakkediyor bence..

 

            Nedir bu değerlerimizi bu noktalara taşıyan dürtüler... İnsana, yaşama bilime saygı denebilir mi?  Vatan sevgisi ?  Bir şeyler yaratma isteği?... Bu değerlerimizin hepsi bu ve daha fazla özelliklere sahiptir. Bence altı çizilmesi gereken ayrıntı: “Çalışmak” olmalıdır.

 

            Benim var. Sizin de “Ömrünüzden uzun ideallerinizin olması” dileği ile...

 

Saygılarımla

Prof. Dr. Savaş Gürsoy

 

  Not: Goethe’nin aforizması  Ahmet Cemal’in eseri “İnsana Dönmek” den alınmıştır.