Gaziantep Üniversite Hastanesi Haber Bülteni

Çocuk Eğitimi (!)


Bu yazıda 6 aylık bir bebeğe kitap sevgisinin nasıl verileceği anlatılmayacaktır. Sadece 2 dişi olan süt çocuğuna diş fırçalama alışkanlığının kazandırılmasından da bahsedilmeyecektir. Okurlar için farklı bir yazım türü denenmiştir.

 

Genellikle 8 aylık bebeklerin optik sinir myelinizasyonu sonrası eğitimi, LCD büyük ekran TV ile başlar. Temel bilgiler ekran boyutuna paralel bir şekilde bebeğin bilinçaltına iyice kazınır ve böylelikle ilk safha tamamlanır. Çocuk 2 yaşına geldiğinde, beslenme saati tablet bilgisayar eşliğinde daha kolay hale gelir. Böylece besili nesillerin daha sağlıklı olması ümit edilir. Asla kucağa alınıp göz teması kurulmaz. Dokunmak yasaktır, masallar anlatılmaz ve uzun uzun yanakları okşanmaz. Belirli bir yaşta, dışarı çıkma vakti gelir. Çocuk arabasında bile, ılık rüzgârı hissedemez. Böylece hasta olması engellenir. Kulağına şarkıların söylenmediği, anne kucağında uzun kahkahaların atılmadığı bu dönem tamamlanır. Zira annenin süt izni artık bitmiştir…

 

Babasının sabah işe giderken homurdanmasını, annesinin ise savaş boyaları sürmesini ilgiyle izler. Artık kendi başına yürüyebilmektedir. Tozlu raflardaki kitapları merakla seyreder.  Duvardaki asılı gizemli kitaba dokunmak ise yasaktır. Bakıcı teyze, rutinlere devam eder. Dokunmak, öpmek ve göz teması yasaktır. Haftada bir kitapların tozunu alır sadece. Diziler ile maçların başlaması genellikle aynı döneme denk gelir. Duvarın yarısını kaplayan devasa cisim için anne babasının kavga etmesini komik bulur. Artık sohbetler de kesilmiş, herkes ona zumlanmıştır. Sessizce çitosunu yemeye devam eder, tabletini seyrederken… Artık onun yeri, dijital ekranların olduğu bir çevredir. Ramazan ayı geldiğinde, televizyondaki sakallı amcaların anlattıklarından bir şey anlamaz. Oysa en güzel elbiselerini giyip, ailesi ve diğer insanlarla beraber pazar sabahı şarkı söylemek ister. Kurban bayramında, annesinin yaptığı ciğer soteyi iştahla midesine indirirken, büyüdüğünde bu katliama asla izin vermeyecektir. Oyun dönemi hüzünlü bir sonla biter.

 

Anaokulunda, İngilizce olarak 5’e kadar sayabilmektedir. Bu durum ise ailede büyük kutlamalara neden olur. Sadece İngilizceyi değil, kendi dilini bile hiç bir zaman doğru konuşamayacağını bilmeyecektir. Bir gün, en sadık dostu ile tanışır. Hayatı boyunca en iyi sırdaşını artık bulmuştur. Navigasyonun sınırsız boşluğunda her şey olabileceğini keşfederken, bir hiç olduğunu asla anlamayacaktır.

 

Seher vakti uyanamayacak,  toprağa çıplak ayak ile basamayacaktır. Yağmurda ıslanıp, rüzgârda hayal kurmasına izin verilmeyecektir. Geceleri, yıldızlar ile konuşamayacak ve ona kimse buğdayın öyküsünü anlatmayacaktır. Her gün alması gereken A’dan Z(-inco) ye vitaminleri, ona fazlası ile yeterli olacaktır.

 

Bir gün okula gitmesi gerektiği söylenir. Artık besili bir yarış atı gibi sınavlara girmeye hazırdır. Gözlük derecesi tekrar baktırılır ve çocuk psikiyatrisinde son düzenlemeler yapılır. Kitaplardan nefret etme zamanı gelmiştir…

 

Gelecek Bölüm:  Okula gidiyoz

 

Prof. Dr. Alper Dai

Çocuk Nöroloji Bilim Dalı