Gaziantep Üniversite Hastanesi Haber Bülteni

Açtırma Kutuyu Söyletme Kötüyü


Kimi zaman öldürür, kimi zaman yaşatır.. Kaf dağının ardındaki o gizli bahçede yaşar. Arzu edilene ulaşabilme çabasını verir insana ya da o arzu edilene hiçbir zaman ulaşılamayacağından yok yere kürek çektirir... Umut onun adı. Tanrıların hediyesi olan kutudaki tek iyilik ya da son kötülük…

 

Pandora’nın Kutusu efsanesini bilir misiniz? Kaynağını Yunan mitolojisinden alan Pandora’nın Kutusu efsanesi; Zeus’un insanoğluna kızıp yaptığı bir misillemedir. Bu misilleme, Zeus’un Pandora’yı yaratmasıyla başlar. Bütün tanrıların özelliklerini taşımasından dolayı ona ‘Tanrıların Armağanı’ anlamına gelen Pandora denilmiştir. Zeus kendinden ateşi çalıp insanlara veren Prometheus’tan ve insanlardan intikam alabilmek için Prometheus’un kardeşi Epimetheus'a tanrısal güzellik ve zekâya sahip olan Pandora'yı eş olarak gönderir. Tanrılar Pandora'yı Epimetheus'a eş olarak gönderirken bir de kutu armağan ederler. Bu kutu, içinde tüm kötülükleri barındıran bir kutudur. Epimetheus Pandora'ya âşık olur ve âşık olduğu kadının yanında taşıdığı kutuda ne olduğunu merak eder. Bir gün o merakına yenilip kutuyu açar ve dünyaya; acılar, hastalıklar, açlık, kıskançlık gibi kötülükler yayılır. Pandora, Zeus tarafından intikam almak için yaratılmasına rağmen, durumu fark ettiğinde kötülüğün yayılmasını istemeyerek kutunun kapağını tekrar kapatır. Pandora kapağı kapatırken, kutudan çıkmaya çalışan son bir şeyin olduğunu görür ve onu yakalar, çıkmasına izin vermez, kutuda kalmasını sağlar. Pandora’nın kutusunda kalan o son şey UMUTTUR.

 

Geriye kalan o son şey; umut nedir?

 

İnsanlık tarihi boyunca üzerinde çokça düşünülen, konuşulan, yazılan kavramlardan birisi olmuştur umut.. Kimisi fazlaca iyimser yaklaşmıştır ona, kimisi kötümser... Kimine göre "uyanık insanın rüyası", kimine göre "korkakların harcı..."

 

Filozof Descartes'e göre umut; ruhun arzulanan şeye ulaşacağına inanmasıdır. Gabriel Marcel'e göre; bir yaşam biçimi, kişinin kendini gerçekleştirme yolundaki kararlılığıdır. Teolojik açıdan bakıldığında ise umuttan yoksun kalmak, umutsuzluk içerisinde olmak tanrıya karşı işlenmiş bir kabahat olarak kabul görmüştür.

 

Umut denilen şey esasında, sonu bilinmeyen yolda yürüyebilme cesareti vermiştir insana. Gerçeğe ters düşse de “hayal”i dost bilmiştir. Umut, hayal dünyasının o sonsuz, uçsuz bucaksız derinliklerinde gezinerek insanın ayakta kalabilmesini sağlamış ya da Nietzsche'nin de dediği gibi çektiği eziyeti uzatmıştır…

 

***

 

“Zeus öteki kötülüklerden de fazlasıyla eziyet çeken insanın yaşamı kestirip atmamasını, hep yeni eziyetler çekmeye devam etmesini istemişti. Bunun için insanlara umudu verdi. Aslında kötülüklerin en kötüsüdür umut, çünkü insanın çektiği eziyeti uzatır.” Friedrich Nietzsche